U L U S L A R A R A S I İ Ş L E T M E L İ C İ L İ K
Ü N İ T E 1
Uluslararası işletmecilik :İşletmeler tarafından düzenlenen ve ulusal sınırlar dışında yürütülen her türlü faaliyettir.
Uluslararası ticaret :Bir işletmenin, ürün ve hizmetlerin, ihracat ve ithalatı ile meşgul olmasına dış ticaret denir.
Uluslararası yatırım :Bir işletmenin ana ülkesinin dışında işletmecilik faaliyetleri yürütmek amacıyla kaynak transfer etmesine uluslararası yatırım denir.
Ulusal ve uluslararası işletmeciliğin farkları :
Kültür :Ev sahibi ülkenin görgü, gelenek, değer ve normlarına uyularak faaliyet gösterilmelidir.
Finansal ortam :Farklı para birimlerini kullanmayı ve ülkenin işletme faaliyet yasalarını dikkate almak gerektirir.
Hukuki çevre :Kanun, tüzük ve yönetmeliklere işletmeleri özel duyarlılık gösterilmelidir.
Tüketici zevkleri :Talebe göre tedarik ve pazarlama stratejileri benimsenmesi gereklidir.
Uluslararası işletmeciliği önemli kılan gelişmeler :
1 )Teknoloji:Ürün ve hizmetin yanı sıra çağdaş yönetim, üretim, pazarlama ve lojistik biçiminde de gerçekleşir.
2 )Rekabet :Kısa dönemde etkin rekabet edemeyen yerli işletmeler endüstriyi terk etmeye zorlanabilirler.
3 )Standardizasyon ünya pazarlarında geçerli olan normların ve uygulamaların benimsenmesidir.
4 )İş çevresi :İkiye ayrılır.
İç çevre :Kontrol sahibi olduğu şirket misyonu, örgüt yapılmasını, işe alma politikasını ve tedarikçi firmalarla ilişkileri
Dış çevre :Kontrol edemediği sağlık ve güvenlik yasalarındaki, ticaret politikalarındaki ve hukuki çevredeki değişmeler
5 )Politik etkisi :Başlıca etkisi sınırlarını uluslararası yatırıma ve ticarete açması ,sistem ve yöntemlerin standartlaşması, insan hakları ve çocuk işgücü konusunda uluslararası kriterleri benimsememesi ve demokratik kuruluşların gelişmesine ilişkin olarak hükümetler üzerinde baskı oluşturur.
6 )Ekonomik entegrasyon ve globalleşme :
Globalleşme ünya pazarlarının, mal ve hizmet üretiminin bütünleştiği ve birbirine bağlı hale gelmiş olduğu dinamik bir süreçtir.
Uluslararası işletmeciliğin tarihsel gelişimi :
Ticaret dönemi :1500’ den 1850’nin sanayi devrimine kadar devam etmiştir.Ülke dışı yatırımlara ağırlık verilmesi zorunlu hâle gelmiş ve bankacılık büyük önem kazanmıştır..
Sömürgecilik dönemi :1850’ den 1914‘e Birinci Dünya Savaşının başlangıcına kadar devam etmiştir.En belirgin özelliği sanayi devriminin sonucunda büyük işletmelerin kurulmuş olmasıdır.Sanayi malları, tarım ve madenciliğe önem verilmiştir.
Ayrıcalıklar dönemi :1914’ den 1945’ e İkinci Dünya Savaşının bitimine kadar devam etmiştir.Otomobil sektöründe dış ülkelere yapılan yatırımlar önem kazanmıştır.1929 da İngiliz Lever deterjan ile Hollandalı Unıon firması birleşerek ilk uluslararası işletmeyi oluşturmuşlardır.Bu dönemde önemli bir olayda 1929 büyük dünya buhranıdır.İkincisi Avrupa’da savaş dolayısıyla Almanya’nın işgali bazı işletmelerin işgal altında kalmasıdır.
Uluslararası dönem :1945’ den günümüze kadar olan dönemdir.İşletmeler dünya çapında yeni pazarlar ve üretici güçler aramaya başladıkları için bu yıllara (1945-1970) Global genişleme yılları adı verilir.
Ev sahibi ülkeler faaliyetleri denetleyebilmek ve sosyal siyasi dengeleri koruyabilmek için :
Tarifeler
Vergiler
İthalat kotaları
Fiyatlarla ilgili sınırlamalar
Yöneticilerin uyruğu ve yerel kaynak kullanımı ile ilgili sınırlamalar
Sermayenin yatırımcı ülkeye dönmemesi ile ilgili sınırlamalar getirilebilir.
Ü N İ T E 2
Uluslararası ticaret teorisi :Klasik ekolün temelleri Adam Smith tarafından atılmıştır.1776 yılında yayınlanan ‘Ulusların zenginliği’ adlı eseri ekonomi bilimi ve uluslararası ticaretin temel taşı durumundadır.’’Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler’’ bu teorinin temelini oluşturur.
Uluslararası ticaret :İki genel ticaret teorisine dayanır.
Tamamlayıcı teoriler :Ticaretin doğal yapısıyla ve ticari ilişkileri ‘’bırakınız yapsınlar’’ koşullarında inceler ve açıklarlar.
Zorlayıcı teoriler :Ticaretin miktarını, yapısı ve yönünü belirlemek üzere devlet müdahalesinin gerekli olup olmadığını sorgularlar. Bu teorileri gelişim sırası ile açıklarsak;
1 )Merkantalizm :Bir ülkenin refahı sahip olduğu değerli madenler , genellikle altın ve gümüş miktarı ile ölçülmektedir.İthal ettiklerinden daha fazla ihracat gerçekleştirmeli ve sahip oldukları altın miktarını artırmalıdır.İhracata ağırlık veren müdahaleci bir düşünce akımıdır.Merkantilizme göre dünya servetleri sabittir.Ticarette iki ülkenin birden kâr etmesi mümkün değildir.
2 )Mutlak üstünlük teorisi :Adam Smith’e göre ,her ülke diğerlerinden daha düşük maliyetle ürettiği mutlak üstünlüğüne sahip olduğu malları üretmeli bunların üretiminde uzmanlaşmalı ve bunları ihraç ederek pahalıya ürettiği malları dışarıdan ithal etmelidir.
Doğal üstünlük :Bir ülke bazı ürünlerin üretiminde; uygun iklim koşulları, doğal kaynaklara ulaşım kolaylığı ya da belirli özelliklere sahip işgücünün varlığı dolayısıyla doğal üstünlüğe sahip olabilir.
Kazanılmış üstünlük :Nihai mal üreten ya da hizmet sektöründe rekabet edebilen ülkeler ürün teknolojisinde kazanılmış bir üstünlüğe sahiptir.
3 )Karşılaşılaştırmalı üstünlük teorisi :David Ricardo’ya göre ülkeler hangi malların üretiminde yüksek bir üstünlüğe sahipse o mallarda uzmanlaşmalıdır.Kârlı dış ticaret için zorunlu koşul bu ülkelerde iç üretim maliyetlerinin birbirinden farklı olmasıdır.
Ticaret teorileri hakkında varsayımlar :
İki ülke, iki ürün :Smith ve Ricardo sadece iki ülke ve iki üründen oluşan bir dünya varsaymışlardır.
Taşıma giderleri :Taşıma giderleri önemli bir maliyet kalemi olduğundan endüstrilerin kuruluş yerlerinin belirlenmesinde de etkilidir.
Kaynağa yönelimli endüstriler :Üretim sürecinde hacmini yitiren ya da ağırlığı azalan ürünlerden oluşur.
Pazar yönelimli endüstriler :Üretim sürecinde ağırlığı artan ürünleri kapsar.
Serbest endüstriler :Bazı ürünlerde üretimin kaynağa veya pazara yakın olmasının bir önemi yoktur.
4 )Ülke büyüklüğü teorisi :
Kaynakların çeşitliliği :Doğal kaynaklar, geniş topraklar ve iklim koşulları avantajdır.
Taşıma giderleri :Büyük ülkelere ek maliyet getirir.
Ekonominin büyüklüğü ve üretim ölçeği :Kişibaşı geliri yüksek ülkelerteknoloji yoğun malların üretimine daha yatkındır.
5 )Faktör oranları teorisi :Eli Hecksher ve Bertil Ohlin geliştirmişlerdir.Bir ülke hangi üretim faktörüne zengin olarak sahipse ;üretimi o faktörü yoğun biçimde gerektiren mallarda karşılaştırmalı üstünlük elde eder,yani onları daha ucuza üretir ve o alanlarda uzmanlaşır.
Heckscher-Ohlin modelinden türetilen üç tane teorem vardır.
Faktör fiyatları eşitliği teorisi :Bu teoriye göre serbest ticaret ülkeler arasında faktör fiyatlarını eşitler ve bu bakımdan uluslararası serbest faktör hareketliliği ile aynı sonucu doğurur.
Stolper Samuelson teorisi :Serbest ticaretin ülkenin bol olarak sahip olduğu faktörün reel gelirini yükselteceği , kıt faktörün gelirini ise düşüreceği ortaya konmaktadır.
Rybczynski teorisi :İki mallı ve iki faktörlü bir modelde , tam istihdam durumunda, eğer tek bir faktörün arzı artırılacak olursa, o faktörü yoğun olarak kullanan malda üretim genişler, diğer malda ise üretim daralır.
Leontief paradoksu :İhracat yerine ithalata rakip endüstrilerin incelendiği bir araştırmada ABD’ nin emek yoğun mallar ihraç edip sermaye yoğun mallar ithal ettiğini göstermiştir.Oysa, ABD‘ nin o dönemde dünyanın en zengin sermaye stokuna sahip ülkesi olduğu düşünülürse Heckher-Ohlin modeline göre sermaye yoğun mallar ihraç edip emek yoğun mallar ithal etmesi gerekirdi. Leontief paradoksu diye bilinen bu sonuç iktisatçılar arasında şaşkınlık yaratmıştır.
6 )Yeni teoriler :
Nitelikli işgücü teorisi :Belli türlerdeki mesleki veya nitelikli işgücü bakımından zengin ülkeler, üretimi büyük ölçüde bu faktörlere bağlı mallarda uzmanlaşırlar. Niteliksiz emeğe bol olarak sahip ülkeler ise niteliksiz emek faktörünü içeren malların üretiminde üstünlüğe sahip olurlar.
Teknoloji açığı teorisi :Bir yeniliği ilk kez bulan firma onun monopolcüsü olur. Daha sonra teknolojik taklit yoluyla ya da doğal kaynak üstünlükleri sayesinde bu malı geliştiren ülkeden daha ucuza üretebilirler.Malı ilk icat edenler bu ülkelerle rekabet edemedikleri için az gelişmiş ülkelerden ithal etmeye başlarlar.
Ürün dönemleri teorisi :Vernon’ na göre her ürünün üretim dönemleri vardır.Ticareti yapılan ürünün nerede üretileceği ürünün hangi dönemde olduğuna bağlıdır.
1.aşama piyasaya giriş
2.aşama büyüme dönemi
3.aşama olgunluk dönemi
4.aşama düşüş dönemi
Tercihlerde benzerlik teorisi :İsveçli Linder’ e göre homojen nitelikte olmayan ürünlerin ticareti üretim maliyetlerinden çok ülkeler arasındaki satın alma zevklerine ve halkın çoğunluğunun talebine bağlıdır.
Ülke benzerliği teorisi :İki ülke arasındaki farklar ne kadar fazla ise aralarında ticaret gerçekleşmesi olasılığı o kadar yüksektir.Kendi yerel pazarına en çok benzeyen ülkeyi tercih eder.
Ölçek ekonomileri teorisi :Bütüngirdilerde meydana gelen artışa bağlı olarak ortalama maliyetlerde meydana gelen düşme olarak tanımlanır.Bunun da sermaye yoğun sektörlerde ortaya çıkması daha muhtemeldir.
Monopolcü rekabet teorisi :Sanayi malları üzerindeki iki yönlü ticaret olayını, yani bir ülkenin aynı malın değişik türlerini neden hem ihraç hem de ithal etmekte olduğunu açıklamak üzere ortaya atılmıştır.
Endüstri içi ticaret teorisi :Bir ülkenin aynı endüstriye ait malların iki yönlü ticaretidir.
Ürün farklılaştırması teorisi :Sanayi mallarının çoğu homojenlik varsayımına uymaz.Aralarında kalite yönünden hiçbir fark olmasa da tüketici gözünde farklıymış imajı yaratılarak bir üstünlük sağlanabilir. En iyi örnek otomobildir.
Uluslararası rekabetçi gücün belirleyicileri :Porter’ a göre ;
1 ) Faktör koşulları
2 ) Ülke içi talep koşulları
3 ) İlgili ve destekleyici endüstrilerin varlığı ve gelişmişlik düzeyi
4 ) Firma yapısı, strateji ve rekabet
Ü N İ T E 3
Coğrafi kısıtlamalara dayanmayan kuruluşlar :
Birleşmiş Milletler (BM) :İkinci Dünya savaşının ardından 20.yüzyılın ilk yarısında yaşanan ve insanlığa büyük acılar getiren savaşların ve barışa karşı tehditlerin tekrarını önlemek için uluslararası barışı korumak amacı ile kurulmuştur.ABD başkanı Roosvelt ile İngiltere başkanı Churchill 14 Ağustos 1941 de yayınladıkları Atlantik Paktı BM nin kurulması yolundaki ilk adım olmuştur.24 Ekim1945 tarihinde Birleşmiş Milletler kurulduğu ilan edilmiştir. BM Yasası Türkiye’ninde içinde bulunduğu 50 ülke tarafından 26 Haziran 1945 tarihinde San Francisco ‘da imzalanmıştır.Dünyadaki tek evrensel örgüt niteliğini halen korumaktadır.Üye sayısı 191 ‘e yükselmiştir.Merkezi New York’ta olan BM ‘nin organları
Genel Kurul (en üst organıdır.), Güvenlik Konseyi, Uluslararası Adalet Divanı, Sekreterlik ve Ekonomik ve Sosyal Konseydir.
Dünya Bankası ( WB ):1945 yılında Uluslararası yeniden yapılanma ve kalkınma bankası adıyla kurulmuş (IBRD) ,1947 yılında Birleşmiş Milletlerin özerk kuruluşu olmuştur.Dünya Bankası ile IMF aynı yılda kurulduğundan bu iki kuruma Bretton Woods kurumları adı verilmektedir.Dünya Bankasının amacı gelişmiş ülkelerin mali olanaklarını ,gelişme yolundaki ülkelere yönlendirerek dünya genelinde yaşam kalitesini artırmak ve fakirliği azaltmak amacıyla proje ve program kredileri vermektir. Dünya devletlerinin 183 ‘ü üyedir.Bunlardan %11’i sermayesinin %55’ine sahiptir.Türkiye’nin pay ve oy gücü %0.5 dir.
Dünya Bankası Governörler Kurulu , İcra Direktörleri Kurulu , Başkanlık organları tarafından yönetilmektedir.
Dünya Bankası Grubundaki Kurumlar :
Uluslararası Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası (IBRD)
Uluslararası Kalkınma Birliği (IDA)
Uluslararası Mali İşbirliği (IFC)
Çok Taraflı Yatırımlar Garanti Ajansı (MIGA )
Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıkları Çözüm Merkezi (ICSID )
Uluslararası Para Fonu (IMF) :1944 yılında toplanan Bretton Woods konferansında kurulmuştur.Dünya bankası ile IMF aynı üyelere sahip olup her ikisinin de merkezi Washington’dadır.Kuruluş amacı uluslar arası parasal işbirliği , uluslararası ticaretin dengeli yürümesi, dış ödemeler dengesinde sıkıntı çeken ülkelere maddi destek, ödemeler dengesi sorunlarının derecesini ve süresini düşürmektir.
Dünya Ticaret Örgütü (WTO ) :1 Ocak 1995 te Gümrük ve Ticaret Genel Anlaşmasının (GATT) yerine kurulmuştur.Bağımsız bir örgüt yapısındadır.
Dünya Ticaret Örgütü ‘ nü Bakanlar Konferansı yönetmektedir.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) :Birleşmiş Milletlerin insan haklarıyla ilgili uzmanlık kuruluşudur.
Faaliyet alanları :
-Çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik programlar hazırlamak
-Uluslararası düzeyde çalışma standartları oluşturmak
-Hükümetlere uluslararası teknik işbirliği programı hazırlamak
-Bu çabalar için eğitim, öğretim, araştırma ve yayın faaliyetlerinde bulunmaktır.
İLO ’nun yapısı :Her yıl yapılan ve genel kurul niteliği taşıyan Uluslararası Çalışma Konferansı,İcra Konseyi niteliğindeki Yönetim Kurulu ve örgütün sekreterya hizmetlerini yürüten Uluslararası Çalışma Bürosundan oluşmaktadır.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) :1961 yılında Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü (OEEC)yerine kurulmuştur.OECD kuruluşuna ilişkin anlaşma, 14 Aralık 1960 da, ABD, Kanada ve (OEEC) ye üye 18 Avrupa ülkesi tarafından Paris’te imzalanmıştır.
Amaçları :
-İşsizliğin giderilmesi , sosyo- ekonomik gelişmenin desteklenmesi, Çok taraflı dünya ticaretinin gelişmesine destek verilmesi, politik yaşamda demokrasinin ve insan haklarına bağlılığın; istikrarlı gelişimin vazgeçilmez değerleri olarak benimsenmesidir.
-En yüksek karar organı her üye ülkeden bir temsilcinin bulunduğu Konsey’ dir.Konsey iki tür karar alır.Bunlar karar ve tavsiye kararlarıdır.Kararlar aksine bir hüküm yoksa bağlayıcıdır , tavsiye kararlarının bağlayıcılığı yoktur.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Teşkilatı (OPEC) :Petrol ihraç ve bilinen dünya rezervinin üçte ikisini ellerinde bulunduran 12 ülkenin oluşturduğu bir konfederasyondur.9-14 Eylül 1960 tarihinde Bağdat’ta toplanan bir konferans sonucunda resmen kurulmuştur.Opec’ in amacı petrol üreticisi ülkeler arasında petrol fiyatlarında istikrar sağlamak ve verimli bir petrol arzı temin etmektir.Teşkilatın yetkili organı Kongre’dir.Petrol fiyatını, üretimini ve miktarını belirlemesi açısından kartel özelliği göstermektedir.
Kurucu üyeler :Suudi Arabistan ,İran ,Kuveyt , Irak ve Venezuella’ dır.
İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) :Nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan ülkelerin üye olduğu , genel sekreterliği Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde bulunan ve üye ülkeler arasında politik, ekonomik, kültürel, bilimsel ve sosyal dayanışma işbirliğini amaçlayan uluslararası bir kuruluştur.
Bölgesel Ekonomik Entegrasyonlar :
Avrupa Birliği :1951 yılında Paris anlaşmasıyla Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKÇT) ,daha sonra 1957 tarihli Roma Anlaşmasıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu kurulmuştur.1992’de Masrih ‘te imzalanan anlaşma ile Avrupa Birliği kurulmuştur.Birliğin 25 üyesi vardır.Aralık 1999 Helsinki Zirvesi ile Türkiye’de bu sürece dahil olmuştur.
Avrupa Birliğinin İlkeleri :Avrupa vatandaşlığı, İçişleri ve adalet alanındaki işbirliği, Ortak para birimi, Ortak dış güvenlik politikası olarak sıralanabilir.
AB’yi yöneten kurumlar :Parlamento , Konsey , Avrupa Devlet Başkanları Zirvesi Komisyon ,Adalet Divanı , Sayıştay
Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi (EFTA) :4 Ocak 1960 tarihinde Stockholm Antlaşması ile kurulmuştur.EFTAgenel olarak İngiltere’nin AET ‘ye katılmak için kullanacağı bir araç olarak kurulmuş bir oluşumdur.
Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bögesi (NAFTA) :1993 de ABD , Kanada ve Meksika arasında Nafta anlaşmasını imzalamıştır.Bu anlaşmaya göre ülkeler kendi aralarındaki ticarette engelleri kaldırmayı , üçüncü ülkelere karşı ulusal tarifelerini sürdürmeyi benimsemişlerdir.
Asya ve Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC):1989 ‘da Asya –Pasifik ekonomilerinde oluşan karşılıklı bağımlılık sonucunda kurulmuştur. Günümüzde bölgedeki bütün ülkeleri kapsar.
Ü N İ T E 4
Ülke dışı faaliyetler :
Uluslararası işletmeleri ülke dışına faaliyet göstermeye iten nedenler :
-Ülke dışında fırsatların doğması
-Kâr yönünden ülke içi tıkanıklık
-Ülkelerin himayecilikten uzaklaşması
-Ticaret engellerinin kaldırılması
-Dünya ticaretini hızlandırmak için kurulan kuruluşlar
-Ülkelerin politik düşüncelerinin değişmesi
-Ülke içi işletmelerin aşırı büyümeleri
-Sermaye birikimi
-Teknolojik gelişim
-Üretim faktörlerinin ülkelere göre değişiklik göstermesi
Ülke dışı faaliyetlerin türleri :
İhracat :Ülke dışı faaliyetlerin en eski, kolay, tercih edilen ve riski en düşük faaliyet olmasından dolayı tercih edilir.İşletmenin yapısında büyük değişikliğe gerek yoktur.İkiye ayrılır.
Dolaylı ihracat :Yerli firma ülke içinde ürettiği ürün veya hizmetleri aracı vasıtasıyla ya da başka bir yerli imalatçıya satmak suretiyle satarlar.
Düşük maliyetlidir ve zaman alıcıdır.
Az taahhüt gerektirir ve riski düşüktür.
İthalatçılarla uğraşmak istemeyen firmalara cazip gelir.
Uluslararası işletmelere girdi üreten firmalarca kullanılır.
İhracat işlemlerinde olumsuzluklar meydana geldiğinde kontrolü kaybeder.
Doğrudan ihracat :Yerli firma ülke içinde ürettiği ürünleri doğrudan yabancı müşterilere satar.
Doğrudan Yabancı Yatırım :Yatırım yapan firmaya ev sahibi ülkedeki varlıkları, mülkiyeti ve yan kuruluşları üzerinde kontrol olanağı sağlayan bir ticari hak biçimidir. Ülke dışı birleşme ve ele geçirmeler olarak görülmektedir.
Ortaklıklar :Temel amaç riskleri azaltmak ve kâr sağlamak olduğundan mülkiyet stratejisine de dikkat etmek gerekir.
Mülkiyet stratejisine etki eden faktörler :
1 )Ülkenin ekonomik durumu
2 )Ülkenin tutumu
3 )Yerel işletmelerin seçimi
4 )Üst yönetim düşüncesi
Yerel ortak bulma zorluğu :
Yerel ortağın geçmişteki çalışma sisteminin yetersizliği
Yerel ortaklara olan güvenin azlığı
Uluslararası işletme ile yerel işletmenin çıkarları arasındaki çelişki
Serbestçe hareket etme yeteneği kazanma
Ortak işletme kurma nedenleri :
Sermaye ile ilgili riskler
Sermaye ihtiyacı
Başarı faktörleri ihtiyacı
Politik baskılar
Ev sahibi ülke hükümetiyle iyi ilişkiler kurma ihtiyacı
Ortaklık türleri :
1 )Lisans anlaşması :Lisansör, belli bir zaman dilimi için anlaşılan bir ücret ya da royalte( işletme payı )karşılığında entelektüel varlıklarını kullanma hakkını lisansiyeye satma konusunda anlaşır.Entelektüel varlıkları önemli ölçüde zaman ve ARGE fonu harcayarak geliştirdiği fiziksel olmayan varlıklar olup teknik know-how, marka adları , patentler ,ticari markalar, telif hakları , ticaret ve pazar bilgisi ,deneyim ve uzmanlığı içerir.
2 )Franchising :Franchiser’ in (ent. varlık sahibi ) belirli bir ücret karşılığında franchisee’ye (izin verilen firma ), franchiser tarafından belirlenen biçimde bir işletmecilik faaliyetini üstlenmesi için, franchiser’in ticari marka, marka adı, pazarlama tekniği ya da özel bir faaliyet sistemi gibi ent. varlıklarını kullanma izni verme konusunda anlaştığı bir tür lisans anlaşmasıdır.(Mc Donald’s ,Avis gibi )
3 )Joint Venture :Çoğunlukla yabancı bir işletmenin yerli bir işletmeyle ortak bir şekilde yeni bir işletme kurmalarıyla gerçekleşmektedir.% 100 yabancı mülkiyete izin verilmeyen ülkelerde pazara girmenin tek yoludur.
4 )Yönetim sözleşmesi :Anlaşılan ücret karşılığında etkin bir proje faaliyeti için yerel yöneticilerin eğitiminde sözleşme yapan firmanın yönetsel uzmanlığından ve yönetim personelinin bir kısmından yararlanmayı olanaklı kılar.
5 )Anahtar teslimi projeler :Bir firmanın kendi başına veya diğer firmalarla bir konsorsiyum içinde , ev sahibi ülkenin bir özel işletmesi ya da devleti olan sahibine devretmeden önce , bütün üretim ya da hizmet tesisini faaliyete geçirmek için tasarım , donatım ve personel eğitimini taahhüt ettiği bir anlaşmadır.Yap- işlet- devret buna en iyi örnektir.
Ü N İ T E 5
Örgüt kültürü kavramı :Örgüt kültürü, paylaşılan değerler, normlar, inançlar, değerler ve anlamlı semboller bütünüdür şeklinde tanımlanabilir.Diğer bir tanımla belirli bir grup tarafından kendisinin gerek çevreye uyumu, gerekse iç bütünleşmesi sırasında öğrendiği, geçerliliği kanıtlanacak derecede olumlu sonuç vermiş olan ve bu nedenle yeni üyelere programları algılamanın, doğru yolu olarak öğretilen varsayımların bütünüdür.Her üyenin uyum göstermesinin beklendiği öğelerin oluşturduğu bir bütündür.
Örgüt kültürünün özellikleri :
Organizasyon üyelerince paylaşılır.
Bireylerle etkileşime geçerek öğrenilir.
Çeşitli ihtiyaçları giderme özelliğine sahiptir.
İç ve dış çevreye bağlı olarak değişebilir.
Soyut bir kavramdır.
Örgüt kültürünün boyutları :
Güdüleme
İlişkiler
Kimlik
İletişim
Denetim
Yönetim
Örgüt kültürünün tipleri :
Aile Kültürü :Özelliği, birey üzerinde hiyerarşi ve uyumu güçlü bir şekilde vurgulamasıdır.Güç odaklıdır ve bir ailenin sorumluluğunu yüklenen ve kişiler için her şeyin en iyisini bilen bir lider tarafından yönetilir.
Eyfel Kulesi Kültürü :Hiyerarşiye ve görevlere güçlü bir vurgu yapmasıyla tanımlanabilir.Çalışanlar kendilerinden isteneni bilir, işletmede her şey üst yönetim tarafından koordine edilmektedir.Çalışanlar arasında ilişkiler sınırlıdır ve statü görev ile birlikte vardır.Kişisel olmayan ve etkin biçimsel hiyerarşik yapı olarak faaliyet gösterir.Değişim kaçınılmaz olduğunda, olaylara yaklaşımda başarısızlık görülmektedir.
Klavuz Ok Kültürü :Görevlerdeki oryantasyona ve iş yerindeki eşitliğe vurgu yapar. Bu örgüt kültürü takımlar ve proje grupları tarafından gerçekleştirilen işe odaklanır..Çalışanlar işin gerektiği her görevi yapar.Ok yapı, belli amaçlara odaklanma anlamında sibernetik olarak adlandırılır.
Kuluçka Makinası Kültürü :Bireysel yönelim ve eşitlik üzerine yaptığı güçlü vurgu ile tanımlanabilir.Bu kültür özellikle işletmenin varlık nedenine ve ikinci olarak ta bireylerin amaçlarını gerçekleştirmesi üzerine odaklanır. Çok kültürlülüğün ve farklılıkların yönetimi :
Çok Kültürlülük :Bir grup , takım ya da topluluğu oluşturan bireylerin birden fazla etnik kökene, dile, tarihsel geçmişe ve kültüre sahip olmasıdır.
Çok Kültürlülüğün aşamaları :
1. Aşama :Yerel işletmeler
2. Aşama :Uluslar arası işletmeler
3. Aşama :Çok uluslu işletmeler
4. Aşama :Küresel işletmeler
Çok Kültürlülüğün türleri :
1 )Yerel Çok Kültürlülük :Singapur, Çin, Avrasya, Hindistan ve Malezya’da dört farklı kültür ve dil vardır.Türkiye’de de bir çok etnik dil vardır.
2 )Takım Çok Kültürlülük :
Homojen takımların :Üyelerin benzer geçmişi ve genel algıları paylaşmasıdır.
Belirli takımların :Üyelerin belirli bir bölümünün benzer geçmişi vardır.
İki kültürlü takımların :İki ya da daha fazla grup üyesinin iki farklı kültürden gelmiştir. Üyeler üç ya da daha fazla etnik geçmişe sahiptir.
Ü N İ T E 6
Etik : Bireyler ; gruplar ve örgütler arasında doğru ilişkiler kurulması anlayışını kapsayan bir kavramdır.
Etik davranış :Ahlak standartlarına uygun, doğru davranıştır.
Etik Kuramları :
1)Sonuç temelli kuramlar :Karar ve davranışların etik olup olmadığına ve sonuçlarına göre değerlendirirler.En büyük yarar ve en az zarar ile sonuçlanan karar ve davranışlar etiktir.Davranışın niyeti, amacı değil; somut sonuçları önemlidir.
2)Kural temelli kuramlar:Ahlaki konulardamutlakdoğruların olduğuna ve kurallarla belirlendiği kuramlardır.Etik davranış, gruba, devlete, dine, hizmet eden ve otoritenin uygun gördüğü davranışlardır.
3 )Kültürel kuramlar :Kültürel görelik mutlak bir doğru olamayacağı , neyin doğru olduğu duruma ve kültüre göre değişeceği esas alınır.İnsan ahlaki gelişiminin zihinsel gelişimi ile paralel olduğunu savunan Kohlberg’e göre ahlak gelişimi somuttan soyuta, mutlaktan göreceliye, kişisel çıkarlardan toplumsal ve evrensel değerlere doğru olur.
Uluslararası işletmelerin etik konusunda sorun yaşama nedenleri :
1 )Ev sahibi ülkelerdeki yaptırımların yetersizliği
2 )Toplumlararası kültürel farklılıklar
Uluslararası etik ilkeleri :
Bir uluslar arası işletme ulusal sınırlarının ve kültürel farkların ötesinde bazı evrensel etik davranış standartlarına uymalıdır.Bunların başında insan kaynaklarının istihdamda adalet, iş güvenliği, iş güvencesi, eğitim, sendikal faaliyetler gibi haklar gelir.
Çekirdek insani değerler :Tüm işletmeler tarafından gösterilmesi gereken asgari etik standartlardır.
Ü N İ T E 7
Stratejik Planlama :Örgütlerin temel misyon ve uzun dönem amaçlarını belirleme süreci olup sonra misyonu gerçekleştirmek ve amaçlara ulaşmak için uygulanan plandır.
Stratejik plan iç ve dış çevre analizleriyle oluşturulur.Stratejik planlamanın başarısı; dış çevre incelenmesinde en çok tahminlere dayanmakta; iç çevrede ise şirketin gerçekten zayıf ve güçlü yönlerini bilmesine dayanmaktadır.
Artan stratejk planlama ihtiyacı :Uluslar arası işletmelerin stratejik planlamaya gitmesinin en önemli nedenlerinden biri , çok fazla olan işleri takip edebilmek içindir.Farklı işlere odaklanmaya ve bunları birleştirmek için koordinasyona ve bütünleştirmeye ihtiyaçları vardır.
Stratejik Planlamanın yararları :Toplam başarıyı olumlu etkilemesi, politik risklerle başa çıkmasına yardım etmesi , performansı belirleyici etkisinin olması, denizaşırı pazarlarda toplam satışı etkilemesidir.
Strateji belirleme ve uygulama yaklaşımları :
Ekonomik zorunluluk :Ekonomik zorunluluk üzerinde odaklaşan uluslararası işletmeler, maliyet liderliği farklılık ve bölümleştirmeye dayanan dünya çapında bir strateji kullanırlar.Bu tür şirketler endüstride değer zinciri içinde büyük bir değer taşıyan ürünleri satarlar.Ürün satılmaya hazır olduğu andan itibaren, değeri çoktan araştırma, geliştirme ve üretimiyle belirlenmiştir.Ürünün üstünde üreticinin adı olmadan satılması bu strateji ile mümkündür, böylece kullanılan markaya bağlı olarak satılmamış olur.
Politik zorunluluk :Bu yaklaşım, yerel pazardaki firmaları korumak amacıyla tasarlanmıştır.Uluslararası işletmeler politik zorunluluğu yöresel pazarın gelişmesine destek olarak kullanmıştır.
Kalite zorunluluğu :Toplam kalite yaklaşımı çok sayıda aşamadan oluşmakta, çalışanların eğitimini içermekte, yeniden yapılanma süreciyle iş tanımı belirlemekte, boşa harcanan ve gereksiz işleri elemekte, iyi performans gösterenlere ödül sistemi getirmektedir.Toplam kalite yönetimini kalite müşterinin isteklerini karşılamaya çalışır.
Yönetsel koordinasyon :Bu yaklaşımı, ekonomik ve politik stratejilerden daha çok çalışanlara değer verme üzerinedir.Bu yaklaşım diğer yaklaşımlar arasında en esnek olanıdır.Şirketler yönetsel koordinasyonu belirsizlikleri yok etmek ve anlaşmazlıkları çözmek için kullanırlar.
Stratejik eğilim ört çeşit eğilimi vardır.
Etnosentrik eğilim :Ana şirketin değer ve eğilimlerine önem verir.
Polisentrik eğilim :Ülkenin kültürüne uygun stratejik kararlar vermesidir.
Regisentrik eğilim :Bölgesel kuruluşlarla birleştirmeye çaba göstermesidir.
Geosentrik eğilim :Global sistemle bütünleşmesine çaba göstermesidir.
Strateji belirlemede temel adımlar :
Çevre analizi :Şirketin iş yaptığı ve yapmak için seçtiği coğrafik bölgede meydana gelen dış etkenlerdeki değişmelerle ilgili yönetime kesin tahminlerde bulunmayı sağlar.Bu değişmeler ekonomi, rekabet, politik denge, teknoloji ve demografik müşteri bilgisiyle ilgilidir.
İç kaynak analizi :Firmaya, yönetici, teknik, malzeme, mali güçlerini ve zayıflıklarını değerlendirmesi için yardım eder.
Uluslararası işletmenin amaç belirleme alanları :
Kârlılık
Pazarlama
Üretim
Finansman
İnsan kaynakları
Strateji uygulaması için kuruluş yeri belirleme :
Ülke :Uluslararası işletmeler ülke seçiminde hep sanayi ülkelerine yatırım yapmıştır.Sebebi malların bu ülkenin pazarına daha kolay girmesidir.Bir başka faktörde devletin kontrolüdür.Diğer bir faktörde yabancı sermayeye uygulanan kısıtlamalardır.Uluslararası firmalar seçeceği ülkelerde düşük vergi oranı, kiranın düşük olması, faiz oranın düşük olması ve şirketin çok iyi bir altyapısı olmasına dikkat eder.
Yerel konular :Pazara giriş, rekabetçilere yakınlık, taşımacılık kolaylığı ve kurulacak yerde çalışacak kişilerin ülke dışından gelerek orada çalışmak istemeleridir.Başa bir faktörde iş gücü ve işletmenin yapacağı harcamalardır.
İşlevsel alanların uygulamadaki rolü :
Pazarlama, Üretim, Finansdır.
Ü N İ T E 8
Geleneksel örgüt yapıları :
A )Başlangıç bölüm yapısı :Bir çok firma uluslararası pazara ilk girişlerini ya yan kuruluş ya da yöresel ürün ve hizmetlerini ihraç ederek yapmaktadır.Yan kuruluş örgütsel düzenlemeleri, fiinansal işlemleri ayarlamak ya da diğer işlemler içindir.İhracat düzenlemelerinde ilk seçim üretim firmalarıdır.Özellikle teknolojileri gelişmiş firmalardır.Çünkü hem az sayıda bulunur hem de firmaya prim verir.
B )Uluslararası bölüm yapısı :Eğer uluslararası faaliyetler büyümeye devam ederse bütün uluslararası faaliyetlerini yürüten yan firmalar uluslararası bölüm yapısında gruplandırılır.Uluslararası bölüm yapısının bazı yararları vardır.Bütün uluslararası faaliyetler bir yönetici altında toplanır ve bu faaliyetlerin gerçekleştirileceğinden emin olunur.Bu yapısal ayarlama şirketin gelişmesini, uluslararası faaliyetleri birleştirmesini ve yöneticilerin uluslararası deneyim kazanmasını sağlar.Sakıncaları ise ülke içi ve uluslararası yöneticileri ayırır ve iki değişik hedef oluşmasına yol açabilir.
C )Global yapı düzenlemeleri :Global yapılar ürün, bölge ve fonksiyonel olmak üzere üç türdür.
Global ürün bölümü :Ülke içi bölümlere ürün grupları için dünya çapında sorumluluk verilen bir yapısal düzenlemedir. Ürün bölümünden sorumlu yönetici ürün hattında global tabanlı yetkiye sahiptir.Global ürün bölümleri kar merkezleri olarak faaliyet gösterir.Global ürün bölüm yöneticileri önemli kararları almada tam yetkiye sahiptir.Yararları müşteriye göre ürün üretilir,
üretim aşamasında çalışanlardan yöneticilere kadar herkesin teknik ve pazarlama görüşleri alınır.
Global bölge bölümü :Bu yapıda global faaliyetler ürün tabanlı değil coğrafi alan tabanlıdır.Uluslararası işletmeler faaliyetlerini iki gruba ayırır.Yurtiçi ve yabancı faaliyetler.Coğrafik yapı, bölüm yöneticisine yerel pazarı tanımasında yardım eder ve çevresel değişiklerde çabuk karar verilmesine yardımcı olur.Sakıncası eğer ürün dünya çapında satılıyorsa, birkaç bölüm satıştan sorumludur.Bu merkezleşme ve kontrol eksikliğidir.İkinci sakıncası bölge bölümleri tarafından ar-ge çabalarının dikkate alınmamasıdır.
Global fonksiyonel bölüm :Global fonksiyonel bölüm , dünya çapındaki temel olarak fonksiyonel ve ikinci olarak ürünsel faaliyetleri düzenler.Bu yaklaşım petrol ve madencilik sektöründe uygulanamaz.Yararları fonksiyonel alanda uzmanlığı vurgular, sıkı merkezi kontrol sağlar, yöneticilere dayanır.Sakıncaları bir tek baş yönetici kârdan sorumlu tutulur.
D )Karma örgüt yapıları :Üç yönetim şeklinin birleşimidir.Yararları örgüt ihtiyaçlarını en iyi biçimde karşılayacak özel bir tasarım yaratır.Sakıncası matriks yapıdaki personeli koordine etmek ve yönetmek zordur.
Geleneksel olmayan örgütsel yaklaşımlar :
Şirket birleşmelerinde (Ele geçirme ) örgütsel yaklaşımlar :Uluslararası işletmelerin son zamanlardaki örgütsel yaklaşımı ele geçirmelerdir.Şirketlerin varlıklarını ele geçirmekte; ama tüm şirketi satın almamaktadır.
Ortak girişimcilikte örgütsel yaklaşımlar :Bütün ortak girişimler, her ortağa kendi işlerinin daha etkin ve verimli olabilmesine katkıda bulunabilmesi için çok dikkatli oluşturulmuş bir yapı ve ortakların farklı değerlerini yönetim tarzlarını , örgütsel tercihlerini etkili bir şekilde kaynaştırmalarına yardım etmektedir.
Keiretsu için örgütsel düzenlemeler :Birleşmeye başka bir örnek ise, yakın işbirliği ve çalışma içinde olan büyük ve dikey olarak birleşmiş şirketler grubu olan KEİRETSU‘ dur.
Yan yönetim kurulunun kullanılması :Örgütlenme yönetim kurulunda başlar. Bu kurul şirketin geleceğinden ve bunun yanında diğer yöneticilerin yönetim kurulunca belirlenen bütün politika ve amaçlar doğrultusunda faaliyetleri yönetmelerini sağlamaktan sorumludur.Yan kuruluş yönetim kurulu yan şirketin aşırı faaliyetlerini gözetlemektedir.
Uluslararası işletmelerin örgütsel özellikleri :
Biçimsellik :Karar alma, iletişim ve kontrollerde tanımlanmış yapıların ve sistemlerin kullanılmasıdır.
İç bilgi ağı :Uluslar arası yan kuruluşlarla kurulmalıdır.
Dış bilgi ağı ünyadaki diğer firmalarla kurulmalıdır.
Uzmanlık :Kişilerin özel ve tanımlanmış görevleridir.
Yatay uzmanlık :Kişilere belli işlevleri yerine getirebilmeleri için verilmiş işlerdir.
Dikey uzmanlık :Kişilerin performanstan hep beraber sorumlu oldukları grup ve bölümlereverilen işlerdir.
Merkezleşme :Önemli kararların üst yönetim tarafından alındığı bir yönetim sistemidir.
Ü N İ T E 1
Uluslararası işletmecilik :İşletmeler tarafından düzenlenen ve ulusal sınırlar dışında yürütülen her türlü faaliyettir.
Uluslararası ticaret :Bir işletmenin, ürün ve hizmetlerin, ihracat ve ithalatı ile meşgul olmasına dış ticaret denir.
Uluslararası yatırım :Bir işletmenin ana ülkesinin dışında işletmecilik faaliyetleri yürütmek amacıyla kaynak transfer etmesine uluslararası yatırım denir.
Ulusal ve uluslararası işletmeciliğin farkları :
Kültür :Ev sahibi ülkenin görgü, gelenek, değer ve normlarına uyularak faaliyet gösterilmelidir.
Finansal ortam :Farklı para birimlerini kullanmayı ve ülkenin işletme faaliyet yasalarını dikkate almak gerektirir.
Hukuki çevre :Kanun, tüzük ve yönetmeliklere işletmeleri özel duyarlılık gösterilmelidir.
Tüketici zevkleri :Talebe göre tedarik ve pazarlama stratejileri benimsenmesi gereklidir.
Uluslararası işletmeciliği önemli kılan gelişmeler :
1 )Teknoloji:Ürün ve hizmetin yanı sıra çağdaş yönetim, üretim, pazarlama ve lojistik biçiminde de gerçekleşir.
2 )Rekabet :Kısa dönemde etkin rekabet edemeyen yerli işletmeler endüstriyi terk etmeye zorlanabilirler.
3 )Standardizasyon ünya pazarlarında geçerli olan normların ve uygulamaların benimsenmesidir.
4 )İş çevresi :İkiye ayrılır.
İç çevre :Kontrol sahibi olduğu şirket misyonu, örgüt yapılmasını, işe alma politikasını ve tedarikçi firmalarla ilişkileri
Dış çevre :Kontrol edemediği sağlık ve güvenlik yasalarındaki, ticaret politikalarındaki ve hukuki çevredeki değişmeler
5 )Politik etkisi :Başlıca etkisi sınırlarını uluslararası yatırıma ve ticarete açması ,sistem ve yöntemlerin standartlaşması, insan hakları ve çocuk işgücü konusunda uluslararası kriterleri benimsememesi ve demokratik kuruluşların gelişmesine ilişkin olarak hükümetler üzerinde baskı oluşturur.
6 )Ekonomik entegrasyon ve globalleşme :
Globalleşme ünya pazarlarının, mal ve hizmet üretiminin bütünleştiği ve birbirine bağlı hale gelmiş olduğu dinamik bir süreçtir.
Uluslararası işletmeciliğin tarihsel gelişimi :
Ticaret dönemi :1500’ den 1850’nin sanayi devrimine kadar devam etmiştir.Ülke dışı yatırımlara ağırlık verilmesi zorunlu hâle gelmiş ve bankacılık büyük önem kazanmıştır..
Sömürgecilik dönemi :1850’ den 1914‘e Birinci Dünya Savaşının başlangıcına kadar devam etmiştir.En belirgin özelliği sanayi devriminin sonucunda büyük işletmelerin kurulmuş olmasıdır.Sanayi malları, tarım ve madenciliğe önem verilmiştir.
Ayrıcalıklar dönemi :1914’ den 1945’ e İkinci Dünya Savaşının bitimine kadar devam etmiştir.Otomobil sektöründe dış ülkelere yapılan yatırımlar önem kazanmıştır.1929 da İngiliz Lever deterjan ile Hollandalı Unıon firması birleşerek ilk uluslararası işletmeyi oluşturmuşlardır.Bu dönemde önemli bir olayda 1929 büyük dünya buhranıdır.İkincisi Avrupa’da savaş dolayısıyla Almanya’nın işgali bazı işletmelerin işgal altında kalmasıdır.
Uluslararası dönem :1945’ den günümüze kadar olan dönemdir.İşletmeler dünya çapında yeni pazarlar ve üretici güçler aramaya başladıkları için bu yıllara (1945-1970) Global genişleme yılları adı verilir.
Ev sahibi ülkeler faaliyetleri denetleyebilmek ve sosyal siyasi dengeleri koruyabilmek için :
Tarifeler
Vergiler
İthalat kotaları
Fiyatlarla ilgili sınırlamalar
Yöneticilerin uyruğu ve yerel kaynak kullanımı ile ilgili sınırlamalar
Sermayenin yatırımcı ülkeye dönmemesi ile ilgili sınırlamalar getirilebilir.
Ü N İ T E 2
Uluslararası ticaret teorisi :Klasik ekolün temelleri Adam Smith tarafından atılmıştır.1776 yılında yayınlanan ‘Ulusların zenginliği’ adlı eseri ekonomi bilimi ve uluslararası ticaretin temel taşı durumundadır.’’Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler’’ bu teorinin temelini oluşturur.
Uluslararası ticaret :İki genel ticaret teorisine dayanır.
Tamamlayıcı teoriler :Ticaretin doğal yapısıyla ve ticari ilişkileri ‘’bırakınız yapsınlar’’ koşullarında inceler ve açıklarlar.
Zorlayıcı teoriler :Ticaretin miktarını, yapısı ve yönünü belirlemek üzere devlet müdahalesinin gerekli olup olmadığını sorgularlar. Bu teorileri gelişim sırası ile açıklarsak;
1 )Merkantalizm :Bir ülkenin refahı sahip olduğu değerli madenler , genellikle altın ve gümüş miktarı ile ölçülmektedir.İthal ettiklerinden daha fazla ihracat gerçekleştirmeli ve sahip oldukları altın miktarını artırmalıdır.İhracata ağırlık veren müdahaleci bir düşünce akımıdır.Merkantilizme göre dünya servetleri sabittir.Ticarette iki ülkenin birden kâr etmesi mümkün değildir.
2 )Mutlak üstünlük teorisi :Adam Smith’e göre ,her ülke diğerlerinden daha düşük maliyetle ürettiği mutlak üstünlüğüne sahip olduğu malları üretmeli bunların üretiminde uzmanlaşmalı ve bunları ihraç ederek pahalıya ürettiği malları dışarıdan ithal etmelidir.
Doğal üstünlük :Bir ülke bazı ürünlerin üretiminde; uygun iklim koşulları, doğal kaynaklara ulaşım kolaylığı ya da belirli özelliklere sahip işgücünün varlığı dolayısıyla doğal üstünlüğe sahip olabilir.
Kazanılmış üstünlük :Nihai mal üreten ya da hizmet sektöründe rekabet edebilen ülkeler ürün teknolojisinde kazanılmış bir üstünlüğe sahiptir.
3 )Karşılaşılaştırmalı üstünlük teorisi :David Ricardo’ya göre ülkeler hangi malların üretiminde yüksek bir üstünlüğe sahipse o mallarda uzmanlaşmalıdır.Kârlı dış ticaret için zorunlu koşul bu ülkelerde iç üretim maliyetlerinin birbirinden farklı olmasıdır.
Ticaret teorileri hakkında varsayımlar :
İki ülke, iki ürün :Smith ve Ricardo sadece iki ülke ve iki üründen oluşan bir dünya varsaymışlardır.
Taşıma giderleri :Taşıma giderleri önemli bir maliyet kalemi olduğundan endüstrilerin kuruluş yerlerinin belirlenmesinde de etkilidir.
Kaynağa yönelimli endüstriler :Üretim sürecinde hacmini yitiren ya da ağırlığı azalan ürünlerden oluşur.
Pazar yönelimli endüstriler :Üretim sürecinde ağırlığı artan ürünleri kapsar.
Serbest endüstriler :Bazı ürünlerde üretimin kaynağa veya pazara yakın olmasının bir önemi yoktur.
4 )Ülke büyüklüğü teorisi :
Kaynakların çeşitliliği :Doğal kaynaklar, geniş topraklar ve iklim koşulları avantajdır.
Taşıma giderleri :Büyük ülkelere ek maliyet getirir.
Ekonominin büyüklüğü ve üretim ölçeği :Kişibaşı geliri yüksek ülkelerteknoloji yoğun malların üretimine daha yatkındır.
5 )Faktör oranları teorisi :Eli Hecksher ve Bertil Ohlin geliştirmişlerdir.Bir ülke hangi üretim faktörüne zengin olarak sahipse ;üretimi o faktörü yoğun biçimde gerektiren mallarda karşılaştırmalı üstünlük elde eder,yani onları daha ucuza üretir ve o alanlarda uzmanlaşır.
Heckscher-Ohlin modelinden türetilen üç tane teorem vardır.
Faktör fiyatları eşitliği teorisi :Bu teoriye göre serbest ticaret ülkeler arasında faktör fiyatlarını eşitler ve bu bakımdan uluslararası serbest faktör hareketliliği ile aynı sonucu doğurur.
Stolper Samuelson teorisi :Serbest ticaretin ülkenin bol olarak sahip olduğu faktörün reel gelirini yükselteceği , kıt faktörün gelirini ise düşüreceği ortaya konmaktadır.
Rybczynski teorisi :İki mallı ve iki faktörlü bir modelde , tam istihdam durumunda, eğer tek bir faktörün arzı artırılacak olursa, o faktörü yoğun olarak kullanan malda üretim genişler, diğer malda ise üretim daralır.
Leontief paradoksu :İhracat yerine ithalata rakip endüstrilerin incelendiği bir araştırmada ABD’ nin emek yoğun mallar ihraç edip sermaye yoğun mallar ithal ettiğini göstermiştir.Oysa, ABD‘ nin o dönemde dünyanın en zengin sermaye stokuna sahip ülkesi olduğu düşünülürse Heckher-Ohlin modeline göre sermaye yoğun mallar ihraç edip emek yoğun mallar ithal etmesi gerekirdi. Leontief paradoksu diye bilinen bu sonuç iktisatçılar arasında şaşkınlık yaratmıştır.
6 )Yeni teoriler :
Nitelikli işgücü teorisi :Belli türlerdeki mesleki veya nitelikli işgücü bakımından zengin ülkeler, üretimi büyük ölçüde bu faktörlere bağlı mallarda uzmanlaşırlar. Niteliksiz emeğe bol olarak sahip ülkeler ise niteliksiz emek faktörünü içeren malların üretiminde üstünlüğe sahip olurlar.
Teknoloji açığı teorisi :Bir yeniliği ilk kez bulan firma onun monopolcüsü olur. Daha sonra teknolojik taklit yoluyla ya da doğal kaynak üstünlükleri sayesinde bu malı geliştiren ülkeden daha ucuza üretebilirler.Malı ilk icat edenler bu ülkelerle rekabet edemedikleri için az gelişmiş ülkelerden ithal etmeye başlarlar.
Ürün dönemleri teorisi :Vernon’ na göre her ürünün üretim dönemleri vardır.Ticareti yapılan ürünün nerede üretileceği ürünün hangi dönemde olduğuna bağlıdır.
1.aşama piyasaya giriş
2.aşama büyüme dönemi
3.aşama olgunluk dönemi
4.aşama düşüş dönemi
Tercihlerde benzerlik teorisi :İsveçli Linder’ e göre homojen nitelikte olmayan ürünlerin ticareti üretim maliyetlerinden çok ülkeler arasındaki satın alma zevklerine ve halkın çoğunluğunun talebine bağlıdır.
Ülke benzerliği teorisi :İki ülke arasındaki farklar ne kadar fazla ise aralarında ticaret gerçekleşmesi olasılığı o kadar yüksektir.Kendi yerel pazarına en çok benzeyen ülkeyi tercih eder.
Ölçek ekonomileri teorisi :Bütüngirdilerde meydana gelen artışa bağlı olarak ortalama maliyetlerde meydana gelen düşme olarak tanımlanır.Bunun da sermaye yoğun sektörlerde ortaya çıkması daha muhtemeldir.
Monopolcü rekabet teorisi :Sanayi malları üzerindeki iki yönlü ticaret olayını, yani bir ülkenin aynı malın değişik türlerini neden hem ihraç hem de ithal etmekte olduğunu açıklamak üzere ortaya atılmıştır.
Endüstri içi ticaret teorisi :Bir ülkenin aynı endüstriye ait malların iki yönlü ticaretidir.
Ürün farklılaştırması teorisi :Sanayi mallarının çoğu homojenlik varsayımına uymaz.Aralarında kalite yönünden hiçbir fark olmasa da tüketici gözünde farklıymış imajı yaratılarak bir üstünlük sağlanabilir. En iyi örnek otomobildir.
Uluslararası rekabetçi gücün belirleyicileri :Porter’ a göre ;
1 ) Faktör koşulları
2 ) Ülke içi talep koşulları
3 ) İlgili ve destekleyici endüstrilerin varlığı ve gelişmişlik düzeyi
4 ) Firma yapısı, strateji ve rekabet
Ü N İ T E 3
Coğrafi kısıtlamalara dayanmayan kuruluşlar :
Birleşmiş Milletler (BM) :İkinci Dünya savaşının ardından 20.yüzyılın ilk yarısında yaşanan ve insanlığa büyük acılar getiren savaşların ve barışa karşı tehditlerin tekrarını önlemek için uluslararası barışı korumak amacı ile kurulmuştur.ABD başkanı Roosvelt ile İngiltere başkanı Churchill 14 Ağustos 1941 de yayınladıkları Atlantik Paktı BM nin kurulması yolundaki ilk adım olmuştur.24 Ekim1945 tarihinde Birleşmiş Milletler kurulduğu ilan edilmiştir. BM Yasası Türkiye’ninde içinde bulunduğu 50 ülke tarafından 26 Haziran 1945 tarihinde San Francisco ‘da imzalanmıştır.Dünyadaki tek evrensel örgüt niteliğini halen korumaktadır.Üye sayısı 191 ‘e yükselmiştir.Merkezi New York’ta olan BM ‘nin organları
Genel Kurul (en üst organıdır.), Güvenlik Konseyi, Uluslararası Adalet Divanı, Sekreterlik ve Ekonomik ve Sosyal Konseydir.
Dünya Bankası ( WB ):1945 yılında Uluslararası yeniden yapılanma ve kalkınma bankası adıyla kurulmuş (IBRD) ,1947 yılında Birleşmiş Milletlerin özerk kuruluşu olmuştur.Dünya Bankası ile IMF aynı yılda kurulduğundan bu iki kuruma Bretton Woods kurumları adı verilmektedir.Dünya Bankasının amacı gelişmiş ülkelerin mali olanaklarını ,gelişme yolundaki ülkelere yönlendirerek dünya genelinde yaşam kalitesini artırmak ve fakirliği azaltmak amacıyla proje ve program kredileri vermektir. Dünya devletlerinin 183 ‘ü üyedir.Bunlardan %11’i sermayesinin %55’ine sahiptir.Türkiye’nin pay ve oy gücü %0.5 dir.
Dünya Bankası Governörler Kurulu , İcra Direktörleri Kurulu , Başkanlık organları tarafından yönetilmektedir.
Dünya Bankası Grubundaki Kurumlar :
Uluslararası Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası (IBRD)
Uluslararası Kalkınma Birliği (IDA)
Uluslararası Mali İşbirliği (IFC)
Çok Taraflı Yatırımlar Garanti Ajansı (MIGA )
Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıkları Çözüm Merkezi (ICSID )
Uluslararası Para Fonu (IMF) :1944 yılında toplanan Bretton Woods konferansında kurulmuştur.Dünya bankası ile IMF aynı üyelere sahip olup her ikisinin de merkezi Washington’dadır.Kuruluş amacı uluslar arası parasal işbirliği , uluslararası ticaretin dengeli yürümesi, dış ödemeler dengesinde sıkıntı çeken ülkelere maddi destek, ödemeler dengesi sorunlarının derecesini ve süresini düşürmektir.
Dünya Ticaret Örgütü (WTO ) :1 Ocak 1995 te Gümrük ve Ticaret Genel Anlaşmasının (GATT) yerine kurulmuştur.Bağımsız bir örgüt yapısındadır.
Dünya Ticaret Örgütü ‘ nü Bakanlar Konferansı yönetmektedir.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) :Birleşmiş Milletlerin insan haklarıyla ilgili uzmanlık kuruluşudur.
Faaliyet alanları :
-Çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik programlar hazırlamak
-Uluslararası düzeyde çalışma standartları oluşturmak
-Hükümetlere uluslararası teknik işbirliği programı hazırlamak
-Bu çabalar için eğitim, öğretim, araştırma ve yayın faaliyetlerinde bulunmaktır.
İLO ’nun yapısı :Her yıl yapılan ve genel kurul niteliği taşıyan Uluslararası Çalışma Konferansı,İcra Konseyi niteliğindeki Yönetim Kurulu ve örgütün sekreterya hizmetlerini yürüten Uluslararası Çalışma Bürosundan oluşmaktadır.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) :1961 yılında Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü (OEEC)yerine kurulmuştur.OECD kuruluşuna ilişkin anlaşma, 14 Aralık 1960 da, ABD, Kanada ve (OEEC) ye üye 18 Avrupa ülkesi tarafından Paris’te imzalanmıştır.
Amaçları :
-İşsizliğin giderilmesi , sosyo- ekonomik gelişmenin desteklenmesi, Çok taraflı dünya ticaretinin gelişmesine destek verilmesi, politik yaşamda demokrasinin ve insan haklarına bağlılığın; istikrarlı gelişimin vazgeçilmez değerleri olarak benimsenmesidir.
-En yüksek karar organı her üye ülkeden bir temsilcinin bulunduğu Konsey’ dir.Konsey iki tür karar alır.Bunlar karar ve tavsiye kararlarıdır.Kararlar aksine bir hüküm yoksa bağlayıcıdır , tavsiye kararlarının bağlayıcılığı yoktur.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Teşkilatı (OPEC) :Petrol ihraç ve bilinen dünya rezervinin üçte ikisini ellerinde bulunduran 12 ülkenin oluşturduğu bir konfederasyondur.9-14 Eylül 1960 tarihinde Bağdat’ta toplanan bir konferans sonucunda resmen kurulmuştur.Opec’ in amacı petrol üreticisi ülkeler arasında petrol fiyatlarında istikrar sağlamak ve verimli bir petrol arzı temin etmektir.Teşkilatın yetkili organı Kongre’dir.Petrol fiyatını, üretimini ve miktarını belirlemesi açısından kartel özelliği göstermektedir.
Kurucu üyeler :Suudi Arabistan ,İran ,Kuveyt , Irak ve Venezuella’ dır.
İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) :Nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan ülkelerin üye olduğu , genel sekreterliği Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde bulunan ve üye ülkeler arasında politik, ekonomik, kültürel, bilimsel ve sosyal dayanışma işbirliğini amaçlayan uluslararası bir kuruluştur.
Bölgesel Ekonomik Entegrasyonlar :
Avrupa Birliği :1951 yılında Paris anlaşmasıyla Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKÇT) ,daha sonra 1957 tarihli Roma Anlaşmasıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu kurulmuştur.1992’de Masrih ‘te imzalanan anlaşma ile Avrupa Birliği kurulmuştur.Birliğin 25 üyesi vardır.Aralık 1999 Helsinki Zirvesi ile Türkiye’de bu sürece dahil olmuştur.
Avrupa Birliğinin İlkeleri :Avrupa vatandaşlığı, İçişleri ve adalet alanındaki işbirliği, Ortak para birimi, Ortak dış güvenlik politikası olarak sıralanabilir.
AB’yi yöneten kurumlar :Parlamento , Konsey , Avrupa Devlet Başkanları Zirvesi Komisyon ,Adalet Divanı , Sayıştay
Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi (EFTA) :4 Ocak 1960 tarihinde Stockholm Antlaşması ile kurulmuştur.EFTAgenel olarak İngiltere’nin AET ‘ye katılmak için kullanacağı bir araç olarak kurulmuş bir oluşumdur.
Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bögesi (NAFTA) :1993 de ABD , Kanada ve Meksika arasında Nafta anlaşmasını imzalamıştır.Bu anlaşmaya göre ülkeler kendi aralarındaki ticarette engelleri kaldırmayı , üçüncü ülkelere karşı ulusal tarifelerini sürdürmeyi benimsemişlerdir.
Asya ve Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC):1989 ‘da Asya –Pasifik ekonomilerinde oluşan karşılıklı bağımlılık sonucunda kurulmuştur. Günümüzde bölgedeki bütün ülkeleri kapsar.
Ü N İ T E 4
Ülke dışı faaliyetler :
Uluslararası işletmeleri ülke dışına faaliyet göstermeye iten nedenler :
-Ülke dışında fırsatların doğması
-Kâr yönünden ülke içi tıkanıklık
-Ülkelerin himayecilikten uzaklaşması
-Ticaret engellerinin kaldırılması
-Dünya ticaretini hızlandırmak için kurulan kuruluşlar
-Ülkelerin politik düşüncelerinin değişmesi
-Ülke içi işletmelerin aşırı büyümeleri
-Sermaye birikimi
-Teknolojik gelişim
-Üretim faktörlerinin ülkelere göre değişiklik göstermesi
Ülke dışı faaliyetlerin türleri :
İhracat :Ülke dışı faaliyetlerin en eski, kolay, tercih edilen ve riski en düşük faaliyet olmasından dolayı tercih edilir.İşletmenin yapısında büyük değişikliğe gerek yoktur.İkiye ayrılır.
Dolaylı ihracat :Yerli firma ülke içinde ürettiği ürün veya hizmetleri aracı vasıtasıyla ya da başka bir yerli imalatçıya satmak suretiyle satarlar.
Düşük maliyetlidir ve zaman alıcıdır.
Az taahhüt gerektirir ve riski düşüktür.
İthalatçılarla uğraşmak istemeyen firmalara cazip gelir.
Uluslararası işletmelere girdi üreten firmalarca kullanılır.
İhracat işlemlerinde olumsuzluklar meydana geldiğinde kontrolü kaybeder.
Doğrudan ihracat :Yerli firma ülke içinde ürettiği ürünleri doğrudan yabancı müşterilere satar.
Doğrudan Yabancı Yatırım :Yatırım yapan firmaya ev sahibi ülkedeki varlıkları, mülkiyeti ve yan kuruluşları üzerinde kontrol olanağı sağlayan bir ticari hak biçimidir. Ülke dışı birleşme ve ele geçirmeler olarak görülmektedir.
Ortaklıklar :Temel amaç riskleri azaltmak ve kâr sağlamak olduğundan mülkiyet stratejisine de dikkat etmek gerekir.
Mülkiyet stratejisine etki eden faktörler :
1 )Ülkenin ekonomik durumu
2 )Ülkenin tutumu
3 )Yerel işletmelerin seçimi
4 )Üst yönetim düşüncesi
Yerel ortak bulma zorluğu :
Yerel ortağın geçmişteki çalışma sisteminin yetersizliği
Yerel ortaklara olan güvenin azlığı
Uluslararası işletme ile yerel işletmenin çıkarları arasındaki çelişki
Serbestçe hareket etme yeteneği kazanma
Ortak işletme kurma nedenleri :
Sermaye ile ilgili riskler
Sermaye ihtiyacı
Başarı faktörleri ihtiyacı
Politik baskılar
Ev sahibi ülke hükümetiyle iyi ilişkiler kurma ihtiyacı
Ortaklık türleri :
1 )Lisans anlaşması :Lisansör, belli bir zaman dilimi için anlaşılan bir ücret ya da royalte( işletme payı )karşılığında entelektüel varlıklarını kullanma hakkını lisansiyeye satma konusunda anlaşır.Entelektüel varlıkları önemli ölçüde zaman ve ARGE fonu harcayarak geliştirdiği fiziksel olmayan varlıklar olup teknik know-how, marka adları , patentler ,ticari markalar, telif hakları , ticaret ve pazar bilgisi ,deneyim ve uzmanlığı içerir.
2 )Franchising :Franchiser’ in (ent. varlık sahibi ) belirli bir ücret karşılığında franchisee’ye (izin verilen firma ), franchiser tarafından belirlenen biçimde bir işletmecilik faaliyetini üstlenmesi için, franchiser’in ticari marka, marka adı, pazarlama tekniği ya da özel bir faaliyet sistemi gibi ent. varlıklarını kullanma izni verme konusunda anlaştığı bir tür lisans anlaşmasıdır.(Mc Donald’s ,Avis gibi )
3 )Joint Venture :Çoğunlukla yabancı bir işletmenin yerli bir işletmeyle ortak bir şekilde yeni bir işletme kurmalarıyla gerçekleşmektedir.% 100 yabancı mülkiyete izin verilmeyen ülkelerde pazara girmenin tek yoludur.
4 )Yönetim sözleşmesi :Anlaşılan ücret karşılığında etkin bir proje faaliyeti için yerel yöneticilerin eğitiminde sözleşme yapan firmanın yönetsel uzmanlığından ve yönetim personelinin bir kısmından yararlanmayı olanaklı kılar.
5 )Anahtar teslimi projeler :Bir firmanın kendi başına veya diğer firmalarla bir konsorsiyum içinde , ev sahibi ülkenin bir özel işletmesi ya da devleti olan sahibine devretmeden önce , bütün üretim ya da hizmet tesisini faaliyete geçirmek için tasarım , donatım ve personel eğitimini taahhüt ettiği bir anlaşmadır.Yap- işlet- devret buna en iyi örnektir.
Ü N İ T E 5
Örgüt kültürü kavramı :Örgüt kültürü, paylaşılan değerler, normlar, inançlar, değerler ve anlamlı semboller bütünüdür şeklinde tanımlanabilir.Diğer bir tanımla belirli bir grup tarafından kendisinin gerek çevreye uyumu, gerekse iç bütünleşmesi sırasında öğrendiği, geçerliliği kanıtlanacak derecede olumlu sonuç vermiş olan ve bu nedenle yeni üyelere programları algılamanın, doğru yolu olarak öğretilen varsayımların bütünüdür.Her üyenin uyum göstermesinin beklendiği öğelerin oluşturduğu bir bütündür.
Örgüt kültürünün özellikleri :
Organizasyon üyelerince paylaşılır.
Bireylerle etkileşime geçerek öğrenilir.
Çeşitli ihtiyaçları giderme özelliğine sahiptir.
İç ve dış çevreye bağlı olarak değişebilir.
Soyut bir kavramdır.
Örgüt kültürünün boyutları :
Güdüleme
İlişkiler
Kimlik
İletişim
Denetim
Yönetim
Örgüt kültürünün tipleri :
Aile Kültürü :Özelliği, birey üzerinde hiyerarşi ve uyumu güçlü bir şekilde vurgulamasıdır.Güç odaklıdır ve bir ailenin sorumluluğunu yüklenen ve kişiler için her şeyin en iyisini bilen bir lider tarafından yönetilir.
Eyfel Kulesi Kültürü :Hiyerarşiye ve görevlere güçlü bir vurgu yapmasıyla tanımlanabilir.Çalışanlar kendilerinden isteneni bilir, işletmede her şey üst yönetim tarafından koordine edilmektedir.Çalışanlar arasında ilişkiler sınırlıdır ve statü görev ile birlikte vardır.Kişisel olmayan ve etkin biçimsel hiyerarşik yapı olarak faaliyet gösterir.Değişim kaçınılmaz olduğunda, olaylara yaklaşımda başarısızlık görülmektedir.
Klavuz Ok Kültürü :Görevlerdeki oryantasyona ve iş yerindeki eşitliğe vurgu yapar. Bu örgüt kültürü takımlar ve proje grupları tarafından gerçekleştirilen işe odaklanır..Çalışanlar işin gerektiği her görevi yapar.Ok yapı, belli amaçlara odaklanma anlamında sibernetik olarak adlandırılır.
Kuluçka Makinası Kültürü :Bireysel yönelim ve eşitlik üzerine yaptığı güçlü vurgu ile tanımlanabilir.Bu kültür özellikle işletmenin varlık nedenine ve ikinci olarak ta bireylerin amaçlarını gerçekleştirmesi üzerine odaklanır. Çok kültürlülüğün ve farklılıkların yönetimi :
Çok Kültürlülük :Bir grup , takım ya da topluluğu oluşturan bireylerin birden fazla etnik kökene, dile, tarihsel geçmişe ve kültüre sahip olmasıdır.
Çok Kültürlülüğün aşamaları :
1. Aşama :Yerel işletmeler
2. Aşama :Uluslar arası işletmeler
3. Aşama :Çok uluslu işletmeler
4. Aşama :Küresel işletmeler
Çok Kültürlülüğün türleri :
1 )Yerel Çok Kültürlülük :Singapur, Çin, Avrasya, Hindistan ve Malezya’da dört farklı kültür ve dil vardır.Türkiye’de de bir çok etnik dil vardır.
2 )Takım Çok Kültürlülük :
Homojen takımların :Üyelerin benzer geçmişi ve genel algıları paylaşmasıdır.
Belirli takımların :Üyelerin belirli bir bölümünün benzer geçmişi vardır.
İki kültürlü takımların :İki ya da daha fazla grup üyesinin iki farklı kültürden gelmiştir. Üyeler üç ya da daha fazla etnik geçmişe sahiptir.
Ü N İ T E 6
Etik : Bireyler ; gruplar ve örgütler arasında doğru ilişkiler kurulması anlayışını kapsayan bir kavramdır.
Etik davranış :Ahlak standartlarına uygun, doğru davranıştır.
Etik Kuramları :
1)Sonuç temelli kuramlar :Karar ve davranışların etik olup olmadığına ve sonuçlarına göre değerlendirirler.En büyük yarar ve en az zarar ile sonuçlanan karar ve davranışlar etiktir.Davranışın niyeti, amacı değil; somut sonuçları önemlidir.
2)Kural temelli kuramlar:Ahlaki konulardamutlakdoğruların olduğuna ve kurallarla belirlendiği kuramlardır.Etik davranış, gruba, devlete, dine, hizmet eden ve otoritenin uygun gördüğü davranışlardır.
3 )Kültürel kuramlar :Kültürel görelik mutlak bir doğru olamayacağı , neyin doğru olduğu duruma ve kültüre göre değişeceği esas alınır.İnsan ahlaki gelişiminin zihinsel gelişimi ile paralel olduğunu savunan Kohlberg’e göre ahlak gelişimi somuttan soyuta, mutlaktan göreceliye, kişisel çıkarlardan toplumsal ve evrensel değerlere doğru olur.
Uluslararası işletmelerin etik konusunda sorun yaşama nedenleri :
1 )Ev sahibi ülkelerdeki yaptırımların yetersizliği
2 )Toplumlararası kültürel farklılıklar
Uluslararası etik ilkeleri :
Bir uluslar arası işletme ulusal sınırlarının ve kültürel farkların ötesinde bazı evrensel etik davranış standartlarına uymalıdır.Bunların başında insan kaynaklarının istihdamda adalet, iş güvenliği, iş güvencesi, eğitim, sendikal faaliyetler gibi haklar gelir.
Çekirdek insani değerler :Tüm işletmeler tarafından gösterilmesi gereken asgari etik standartlardır.
Ü N İ T E 7
Stratejik Planlama :Örgütlerin temel misyon ve uzun dönem amaçlarını belirleme süreci olup sonra misyonu gerçekleştirmek ve amaçlara ulaşmak için uygulanan plandır.
Stratejik plan iç ve dış çevre analizleriyle oluşturulur.Stratejik planlamanın başarısı; dış çevre incelenmesinde en çok tahminlere dayanmakta; iç çevrede ise şirketin gerçekten zayıf ve güçlü yönlerini bilmesine dayanmaktadır.
Artan stratejk planlama ihtiyacı :Uluslar arası işletmelerin stratejik planlamaya gitmesinin en önemli nedenlerinden biri , çok fazla olan işleri takip edebilmek içindir.Farklı işlere odaklanmaya ve bunları birleştirmek için koordinasyona ve bütünleştirmeye ihtiyaçları vardır.
Stratejik Planlamanın yararları :Toplam başarıyı olumlu etkilemesi, politik risklerle başa çıkmasına yardım etmesi , performansı belirleyici etkisinin olması, denizaşırı pazarlarda toplam satışı etkilemesidir.
Strateji belirleme ve uygulama yaklaşımları :
Ekonomik zorunluluk :Ekonomik zorunluluk üzerinde odaklaşan uluslararası işletmeler, maliyet liderliği farklılık ve bölümleştirmeye dayanan dünya çapında bir strateji kullanırlar.Bu tür şirketler endüstride değer zinciri içinde büyük bir değer taşıyan ürünleri satarlar.Ürün satılmaya hazır olduğu andan itibaren, değeri çoktan araştırma, geliştirme ve üretimiyle belirlenmiştir.Ürünün üstünde üreticinin adı olmadan satılması bu strateji ile mümkündür, böylece kullanılan markaya bağlı olarak satılmamış olur.
Politik zorunluluk :Bu yaklaşım, yerel pazardaki firmaları korumak amacıyla tasarlanmıştır.Uluslararası işletmeler politik zorunluluğu yöresel pazarın gelişmesine destek olarak kullanmıştır.
Kalite zorunluluğu :Toplam kalite yaklaşımı çok sayıda aşamadan oluşmakta, çalışanların eğitimini içermekte, yeniden yapılanma süreciyle iş tanımı belirlemekte, boşa harcanan ve gereksiz işleri elemekte, iyi performans gösterenlere ödül sistemi getirmektedir.Toplam kalite yönetimini kalite müşterinin isteklerini karşılamaya çalışır.
Yönetsel koordinasyon :Bu yaklaşımı, ekonomik ve politik stratejilerden daha çok çalışanlara değer verme üzerinedir.Bu yaklaşım diğer yaklaşımlar arasında en esnek olanıdır.Şirketler yönetsel koordinasyonu belirsizlikleri yok etmek ve anlaşmazlıkları çözmek için kullanırlar.
Stratejik eğilim ört çeşit eğilimi vardır.
Etnosentrik eğilim :Ana şirketin değer ve eğilimlerine önem verir.
Polisentrik eğilim :Ülkenin kültürüne uygun stratejik kararlar vermesidir.
Regisentrik eğilim :Bölgesel kuruluşlarla birleştirmeye çaba göstermesidir.
Geosentrik eğilim :Global sistemle bütünleşmesine çaba göstermesidir.
Strateji belirlemede temel adımlar :
Çevre analizi :Şirketin iş yaptığı ve yapmak için seçtiği coğrafik bölgede meydana gelen dış etkenlerdeki değişmelerle ilgili yönetime kesin tahminlerde bulunmayı sağlar.Bu değişmeler ekonomi, rekabet, politik denge, teknoloji ve demografik müşteri bilgisiyle ilgilidir.
İç kaynak analizi :Firmaya, yönetici, teknik, malzeme, mali güçlerini ve zayıflıklarını değerlendirmesi için yardım eder.
Uluslararası işletmenin amaç belirleme alanları :
Kârlılık
Pazarlama
Üretim
Finansman
İnsan kaynakları
Strateji uygulaması için kuruluş yeri belirleme :
Ülke :Uluslararası işletmeler ülke seçiminde hep sanayi ülkelerine yatırım yapmıştır.Sebebi malların bu ülkenin pazarına daha kolay girmesidir.Bir başka faktörde devletin kontrolüdür.Diğer bir faktörde yabancı sermayeye uygulanan kısıtlamalardır.Uluslararası firmalar seçeceği ülkelerde düşük vergi oranı, kiranın düşük olması, faiz oranın düşük olması ve şirketin çok iyi bir altyapısı olmasına dikkat eder.
Yerel konular :Pazara giriş, rekabetçilere yakınlık, taşımacılık kolaylığı ve kurulacak yerde çalışacak kişilerin ülke dışından gelerek orada çalışmak istemeleridir.Başa bir faktörde iş gücü ve işletmenin yapacağı harcamalardır.
İşlevsel alanların uygulamadaki rolü :
Pazarlama, Üretim, Finansdır.
Ü N İ T E 8
Geleneksel örgüt yapıları :
A )Başlangıç bölüm yapısı :Bir çok firma uluslararası pazara ilk girişlerini ya yan kuruluş ya da yöresel ürün ve hizmetlerini ihraç ederek yapmaktadır.Yan kuruluş örgütsel düzenlemeleri, fiinansal işlemleri ayarlamak ya da diğer işlemler içindir.İhracat düzenlemelerinde ilk seçim üretim firmalarıdır.Özellikle teknolojileri gelişmiş firmalardır.Çünkü hem az sayıda bulunur hem de firmaya prim verir.
B )Uluslararası bölüm yapısı :Eğer uluslararası faaliyetler büyümeye devam ederse bütün uluslararası faaliyetlerini yürüten yan firmalar uluslararası bölüm yapısında gruplandırılır.Uluslararası bölüm yapısının bazı yararları vardır.Bütün uluslararası faaliyetler bir yönetici altında toplanır ve bu faaliyetlerin gerçekleştirileceğinden emin olunur.Bu yapısal ayarlama şirketin gelişmesini, uluslararası faaliyetleri birleştirmesini ve yöneticilerin uluslararası deneyim kazanmasını sağlar.Sakıncaları ise ülke içi ve uluslararası yöneticileri ayırır ve iki değişik hedef oluşmasına yol açabilir.
C )Global yapı düzenlemeleri :Global yapılar ürün, bölge ve fonksiyonel olmak üzere üç türdür.
Global ürün bölümü :Ülke içi bölümlere ürün grupları için dünya çapında sorumluluk verilen bir yapısal düzenlemedir. Ürün bölümünden sorumlu yönetici ürün hattında global tabanlı yetkiye sahiptir.Global ürün bölümleri kar merkezleri olarak faaliyet gösterir.Global ürün bölüm yöneticileri önemli kararları almada tam yetkiye sahiptir.Yararları müşteriye göre ürün üretilir,
üretim aşamasında çalışanlardan yöneticilere kadar herkesin teknik ve pazarlama görüşleri alınır.
Global bölge bölümü :Bu yapıda global faaliyetler ürün tabanlı değil coğrafi alan tabanlıdır.Uluslararası işletmeler faaliyetlerini iki gruba ayırır.Yurtiçi ve yabancı faaliyetler.Coğrafik yapı, bölüm yöneticisine yerel pazarı tanımasında yardım eder ve çevresel değişiklerde çabuk karar verilmesine yardımcı olur.Sakıncası eğer ürün dünya çapında satılıyorsa, birkaç bölüm satıştan sorumludur.Bu merkezleşme ve kontrol eksikliğidir.İkinci sakıncası bölge bölümleri tarafından ar-ge çabalarının dikkate alınmamasıdır.
Global fonksiyonel bölüm :Global fonksiyonel bölüm , dünya çapındaki temel olarak fonksiyonel ve ikinci olarak ürünsel faaliyetleri düzenler.Bu yaklaşım petrol ve madencilik sektöründe uygulanamaz.Yararları fonksiyonel alanda uzmanlığı vurgular, sıkı merkezi kontrol sağlar, yöneticilere dayanır.Sakıncaları bir tek baş yönetici kârdan sorumlu tutulur.
D )Karma örgüt yapıları :Üç yönetim şeklinin birleşimidir.Yararları örgüt ihtiyaçlarını en iyi biçimde karşılayacak özel bir tasarım yaratır.Sakıncası matriks yapıdaki personeli koordine etmek ve yönetmek zordur.
Geleneksel olmayan örgütsel yaklaşımlar :
Şirket birleşmelerinde (Ele geçirme ) örgütsel yaklaşımlar :Uluslararası işletmelerin son zamanlardaki örgütsel yaklaşımı ele geçirmelerdir.Şirketlerin varlıklarını ele geçirmekte; ama tüm şirketi satın almamaktadır.
Ortak girişimcilikte örgütsel yaklaşımlar :Bütün ortak girişimler, her ortağa kendi işlerinin daha etkin ve verimli olabilmesine katkıda bulunabilmesi için çok dikkatli oluşturulmuş bir yapı ve ortakların farklı değerlerini yönetim tarzlarını , örgütsel tercihlerini etkili bir şekilde kaynaştırmalarına yardım etmektedir.
Keiretsu için örgütsel düzenlemeler :Birleşmeye başka bir örnek ise, yakın işbirliği ve çalışma içinde olan büyük ve dikey olarak birleşmiş şirketler grubu olan KEİRETSU‘ dur.
Yan yönetim kurulunun kullanılması :Örgütlenme yönetim kurulunda başlar. Bu kurul şirketin geleceğinden ve bunun yanında diğer yöneticilerin yönetim kurulunca belirlenen bütün politika ve amaçlar doğrultusunda faaliyetleri yönetmelerini sağlamaktan sorumludur.Yan kuruluş yönetim kurulu yan şirketin aşırı faaliyetlerini gözetlemektedir.
Uluslararası işletmelerin örgütsel özellikleri :
Biçimsellik :Karar alma, iletişim ve kontrollerde tanımlanmış yapıların ve sistemlerin kullanılmasıdır.
İç bilgi ağı :Uluslar arası yan kuruluşlarla kurulmalıdır.
Dış bilgi ağı ünyadaki diğer firmalarla kurulmalıdır.
Uzmanlık :Kişilerin özel ve tanımlanmış görevleridir.
Yatay uzmanlık :Kişilere belli işlevleri yerine getirebilmeleri için verilmiş işlerdir.
Dikey uzmanlık :Kişilerin performanstan hep beraber sorumlu oldukları grup ve bölümlereverilen işlerdir.
Merkezleşme :Önemli kararların üst yönetim tarafından alındığı bir yönetim sistemidir.