TALAŞSIZ Ş. V. ÖDEVİ: YEMEK KAŞIĞI
Kaşık üretimi: Çatal ve kaşıkların çoğu ya gümüş kaplamadır ya da tamamı paslanmaz çelikten yapılmıştır. Kaşık ve çatallarda kullanılan paslanmaz çeliğin özellikle sert olması gerekmediğinden, bunların içine hemen hiç karbon katılmaz ve en çok % 18'e kadar krom ve (daha pahalı tiplerde) paslanmayı önlemek için, % 8 ile % 10 arasında değişebilen nikel bulunur. Bu çelikler ısıl işlemlerle sertleştirilmez.
Gümüş kaplama kaşık ve çatallarda, kaplanacak metal olarak genellikle nikel-gümüş kullanılır. Ancak, son yıllarda bakır fiyatlarının yükselmesi, bazı yapımcıları, paslanmaz çelik kullanmaya yöneltmiştir. Pek az sayıda kaşık ve çatal da, tümüyle saf gümüşten yapılır.
Daha ucuz bazı türlerde, yumuşak çelikten bir metal üstüne krom kaplanmıştır. Yumuşak çelik, içinde pek az karbon bulunan ve paslanmaz olmayan çeliktir. Sonradan, elektroliz yoluyla bakırla kaplanır. Bakır kaplamayı ise, pasa karşı koruması için daha kalın bir nikel kaplama izler; en sonra da krom kaplama gelir.
Kaşık ve çatal yapımı, bıçak yapımından, metalin biçim verilmek için ısıtmayı gerektirmemesi yönünden ayrılır. Bunlarda kullanılan metaller, bıçaklarda kullanılan sert paslanmaz çeliğe oranla daha kolay biçim alır.
Hangi metal kullanılırsa kullanılsın, üretim yöntemi hep aynıdır.
Tatlı kaşıkları ve çatallar için 2,5 mm kalınlığında metal levhalar, şeritler halinde kesilir ve bunlardan, çatalın dış hatlarına benzeyen biçimler çıkartılır. Kaşığın çukurunu oluşturacak olan uç, bundan sonra enine çekilir, yani ağır çelik merdaneler arasından birkaç kez yanlamasına geçirilir. Böylece genişletilmiş, kalınlığı da sap kalınlığının yaklaşık yarısına indirilmiş olur. Çatallarda ise, enine çekme işlemi ya hiç uygulanmaz ya da pek hafif geçilir; çünkü çatal dişlerinin, saptan daha ince olması gerekmez. Çatalın dişleri, bir preste uzunlamasına parçalar çıkarılarak oluşturulur.
Özellikle çukur kaşıklar yapılmak istendiğinde, metali, soğuk çekmenin ortaya çıkardığı sertliği azaltmak için, «tavlama» adı verilen, bir ısıl işlemden
geçirmek gerekir. Pullanmayı önlemek için bu tavlama işlemi, özel bir gaz ortamında, sözgelimi bir hidrojen ve azot karışımında yapılır. Böylece yüzeyler parlak kalır. Paslanmaz çelik, 1 050°C'a nikel-gümüş ise 700°C'a kadar ısıtılarak tavlanır.
Son biçim, kısmen biçimlendirilmiş parçanın çelik kalıplar arasına sokulmasıyla elde edilir. Bu kalıpların yüzeyi, kaşık ya da çatalın yüzeyini pürüzlendirip sonraki cila işlemini zorlaştırmaması için, pürüzsüzdür.
Giderek incelen bir dizi cila bandında, önce kaşık ve çatalların kenarları cilalanır. Cila bantları, çatal dişlerinin arasını cilalamakta da kullanılır. Geniş yüzeyler ise. döner cila ruloları arasında iki üç düzine parçayı birden cilalayan otomatik makinalara verilir. Bu cila ruloları, kaşık ve çatalların biçimine tam olarak uyabilmesi için yumuşak bir pamukludan yapılır ve üstlerine yağ karıştırılmış ince cila püskürtülür.
Kaplama kaşık ve çatallarda elektroliz işi, son ciladan önce yapılır. Parçalar organik çözücüler içinde iyice temizlendikten sonra, metal raflara ya da tellere asılır ve bir doğru elektrik akım kaynağının eksi ucuna bağlanır. Kaplama işi yapılmadan önce, metalin iyice yapışması için parçaların her türlü yabancı maddeden iyice temizlenmesi gerekir. Temizleme işleminden sonra, içinde elektrolit bulunan kaplama banyosuna sokulurlar. Kaplanacak metalden yapılmış anotlar da elektrolitin içine daldırılır ve doğru elektrik akımı kaynağının artı ucuna bağlanır. Anotlardan çatallarla kaşıklara aktarılan metal miktarı, gelen elektrik akımı ve kaplama süresiyle doğru orantılıdır. Bu yüzden, metal kaplama, gerçekte kolay bir iştir: ama bu metalin her yana aynı miktarda dağıtılmasını sağlamak, büyük ustalık ister.
Şekil 3.1: Örnek Akış Şeması
teknolojik plan:
Merdaneler
Dönen merdaneler, iki temel fonksiyonu yerine getirir:
Kaşık üretimi: Çatal ve kaşıkların çoğu ya gümüş kaplamadır ya da tamamı paslanmaz çelikten yapılmıştır. Kaşık ve çatallarda kullanılan paslanmaz çeliğin özellikle sert olması gerekmediğinden, bunların içine hemen hiç karbon katılmaz ve en çok % 18'e kadar krom ve (daha pahalı tiplerde) paslanmayı önlemek için, % 8 ile % 10 arasında değişebilen nikel bulunur. Bu çelikler ısıl işlemlerle sertleştirilmez.
Gümüş kaplama kaşık ve çatallarda, kaplanacak metal olarak genellikle nikel-gümüş kullanılır. Ancak, son yıllarda bakır fiyatlarının yükselmesi, bazı yapımcıları, paslanmaz çelik kullanmaya yöneltmiştir. Pek az sayıda kaşık ve çatal da, tümüyle saf gümüşten yapılır.
Daha ucuz bazı türlerde, yumuşak çelikten bir metal üstüne krom kaplanmıştır. Yumuşak çelik, içinde pek az karbon bulunan ve paslanmaz olmayan çeliktir. Sonradan, elektroliz yoluyla bakırla kaplanır. Bakır kaplamayı ise, pasa karşı koruması için daha kalın bir nikel kaplama izler; en sonra da krom kaplama gelir.
Kaşık ve çatal yapımı, bıçak yapımından, metalin biçim verilmek için ısıtmayı gerektirmemesi yönünden ayrılır. Bunlarda kullanılan metaller, bıçaklarda kullanılan sert paslanmaz çeliğe oranla daha kolay biçim alır.
Hangi metal kullanılırsa kullanılsın, üretim yöntemi hep aynıdır.
Tatlı kaşıkları ve çatallar için 2,5 mm kalınlığında metal levhalar, şeritler halinde kesilir ve bunlardan, çatalın dış hatlarına benzeyen biçimler çıkartılır. Kaşığın çukurunu oluşturacak olan uç, bundan sonra enine çekilir, yani ağır çelik merdaneler arasından birkaç kez yanlamasına geçirilir. Böylece genişletilmiş, kalınlığı da sap kalınlığının yaklaşık yarısına indirilmiş olur. Çatallarda ise, enine çekme işlemi ya hiç uygulanmaz ya da pek hafif geçilir; çünkü çatal dişlerinin, saptan daha ince olması gerekmez. Çatalın dişleri, bir preste uzunlamasına parçalar çıkarılarak oluşturulur.
Özellikle çukur kaşıklar yapılmak istendiğinde, metali, soğuk çekmenin ortaya çıkardığı sertliği azaltmak için, «tavlama» adı verilen, bir ısıl işlemden
geçirmek gerekir. Pullanmayı önlemek için bu tavlama işlemi, özel bir gaz ortamında, sözgelimi bir hidrojen ve azot karışımında yapılır. Böylece yüzeyler parlak kalır. Paslanmaz çelik, 1 050°C'a nikel-gümüş ise 700°C'a kadar ısıtılarak tavlanır.
Son biçim, kısmen biçimlendirilmiş parçanın çelik kalıplar arasına sokulmasıyla elde edilir. Bu kalıpların yüzeyi, kaşık ya da çatalın yüzeyini pürüzlendirip sonraki cila işlemini zorlaştırmaması için, pürüzsüzdür.
Giderek incelen bir dizi cila bandında, önce kaşık ve çatalların kenarları cilalanır. Cila bantları, çatal dişlerinin arasını cilalamakta da kullanılır. Geniş yüzeyler ise. döner cila ruloları arasında iki üç düzine parçayı birden cilalayan otomatik makinalara verilir. Bu cila ruloları, kaşık ve çatalların biçimine tam olarak uyabilmesi için yumuşak bir pamukludan yapılır ve üstlerine yağ karıştırılmış ince cila püskürtülür.
Kaplama kaşık ve çatallarda elektroliz işi, son ciladan önce yapılır. Parçalar organik çözücüler içinde iyice temizlendikten sonra, metal raflara ya da tellere asılır ve bir doğru elektrik akım kaynağının eksi ucuna bağlanır. Kaplama işi yapılmadan önce, metalin iyice yapışması için parçaların her türlü yabancı maddeden iyice temizlenmesi gerekir. Temizleme işleminden sonra, içinde elektrolit bulunan kaplama banyosuna sokulurlar. Kaplanacak metalden yapılmış anotlar da elektrolitin içine daldırılır ve doğru elektrik akımı kaynağının artı ucuna bağlanır. Anotlardan çatallarla kaşıklara aktarılan metal miktarı, gelen elektrik akımı ve kaplama süresiyle doğru orantılıdır. Bu yüzden, metal kaplama, gerçekte kolay bir iştir: ama bu metalin her yana aynı miktarda dağıtılmasını sağlamak, büyük ustalık ister.
Kalıplama |
Parlatma |
Haddeleme |
Kesim Bölümü |
Şekil 3.1: Örnek Akış Şeması
teknolojik plan:
Sıra | İşlem Adı | Uygulama Yeri | Tezgah | Kalıp/Aparat | İşlem Sıcaklığı |
1 | Haddeleme | Parçanın Ucu | Merdane | | Soğuk |
2 | Kalıplama | Parça Yüzeyi | Hidrolik Pres | Dövme kalıbı | Soğuk |
| | | | | |
| | | | |
Merdaneler
Dönen merdaneler, iki temel fonksiyonu yerine getirir: