Sevgili öğrenciler, sizler sınavlara hazırlanıyorsunuz.
Amacınız çok iyi okullara girip, güzel bir eğitim alarak yarınlara en iyi şekilde hazırlanmak ve idealinizdeki mesleğe ulaşıp onu en iyi şekilde yapmaktır.
Bu amaca ulaşmak için gireceğiniz sınavlarda sorulan yüz sorunun yirmi beşi Türkçe dersinden gelmektedir. Türkçe’yi bütün kurallarıyla bilmek, sizin başarınız açısından oldukça önemlidir.
Türkçe’yi iyi bilmek sadece Türkçe sorularını çözmekte değil, diğer derslere ait soruları çözmekte de işe yarayacaktır.
Sevgili öğrenciler, Liselere Giriş Sınavı’nda çıkan Türkçe sorularını
*
Anlam Bilgisi,
*
Dil Bilgisi,
*
Anlatım Bozuklukları
*
Yazım Bilgisi
*
Edebiyat Bilgileri
olmak üzere beş temel başlıkta toplayabiliriz.
Yaklaşık yirmi sorunun çıktığı anlam bilgisi, soruların % 80’ini oluşturmaktadır. Bu da bize çalışmalarımızda anlam bilgisine daha çok önem vermemiz gerektiğini göstermektedir.
Anlam bilgisi, her şeyden önce hızlı ve doğru okumanızı; okuduğunuzu anlamanızı ve anladığınızı yorumlamanızı gerektirir. Soruların büyük çoğunluğunun anlam bilgisi olması ve ezbere dayalı bir bilgi istememesi bunun kanıtıdır.
Anlam bilgisi soruları kelime, cümle ve paragraf düzeyinde karşımıza çıkar.
Sözcük anlamında, sözcüğün cümle içinde kazandığı değişik anlamları bulma, yorumlama ve deyimlerin anlamlarını kavramaya yönelik sorular sorulur.
Cümle anlamında cümlede verilen yargıyı kavrama, yargının oluşmasında etkili olan yardımcı yargıları bulma, yargıyı aktaran kişinin yansıttığı duyguyu, düşünceyi anlama ile ilgili sorular gelmektedir. Cümle anlamında sizlerin anlama yeteneğiniz ölçülür. Ayrıca birbirine benzer yargılar arasından farklı olanı bulabilme üzerinde durulur.
Paragrafta sizden istenen, değişik yargılardan oluşan bir bütünü kavramanızdır. Bunu kavrarken aynı zamanda onun parçalarla olan ilgisini de anlamanız istenir. Paragraf soruları uzun olmasından dolayı zor soru olarak algılanır. Oysa bu soruların cevabı soruda verilen parçanın içinde gizlidir. Bu yönüyle belki de en kolay sorular paragraf sorularıdır. Önemli olan “zor, çok uzun, yapamam, anlayamam” gibi önyargılardan uzaklaşarak parçayı okumak, hatta kendini parçada anlatılanların akışına bırakmaktır.
Paragraf sorularını kolay çözmenin yolu bol paragraf sorusu çözmekten geçer. Ayrıca Anlam Bilgisi konusundan gelen soruları çözebilmek için az da olsa kitap okumaya çalışmalısınız. Ayda bir iki kitap bitirmeniz size fayda sağlayacaktır. Okuduğunuz metni özetlemeye, eleştirmeye çalışırsanız yaptığınız işin verimliliği daha da artacaktır.
Burada değinmek istediğimiz önemli bir husus da sözlük kullanımıdır. Okuduğunuz metinde karşılaştığınız kelimelerden anlamlarını bilmediklerinizi öğrenmek, deyimlerin tam karşılığını bilmek, atasözlerini kavramak istiyorsanız bir Türkçe sözlük ve bir de atasözleri sözlüğü edinmelisiniz. Böylece sınavlarda çıkacak muhtemel deyim, atasözü ve kelime anlamı sorularını çok rahat çözebilme yeteneğine kavuşmuş olacaksınız.
Dil bilgisi, temel bilgilere en çok ihtiyaç duyulan bölümdür. Bu bölümde dilimizi oluşturan sözcük ve sözcük öbekleriyle ilgili birtakım kuralların bilinmesi gerekir. Konuları bilmeden bunlarla ilgili soruları çözmek mümkün değildir. Bu sorularda yorum ikinci plandadır. Dolayısıyla dil bilgisi bölümü ciddi bir çalışma gerektirir. İsterseniz bunu biraz açalım.
Sözcük türlerinde birbiriyle karıştırılabilen sıfat – zamir, sıfat – zarf görevindeki sözcüklere dikkat etmeniz gerekir.
Örneğin bir sözcük, kullanıldığı yere göre sıfat, zamir ya da zarf olabilir. Bu tür sözcükler karıştırılmamalıdır. Bu açıdan dikkatli bir çalışmanın yapılması gerekir. Aynı durum dil bilgisinin diğer konularında da söz konusudur.
Kısacası dil bilgisi konularını sözcük türlerinden ögelere, oradan çatıya, çatı konusundan cümle çeşitlerine kadar sırası ile anlayarak çalışmalı, bir konuyu anlamadan başka bir konuya geçilmemelidir. Konular daima birbiri ile ilintili olduğundan, bir konudaki eksiklik başka bir konudan çıkan sorunun çözülememesine yol açabilir.
Son yıllarda, gerek Liselere Giriş Sınavında gerekse Özel Okullar Sınavında karşımıza çıkan konulardan biri de anlatım bozukluğudur. İlköğretim müfredatında anlatım bozukluğu başlığında bir konu yok. Dil bilgisi ve anlam çalışmalarında bu konu dolaylı olarak yer almaktadır.
Bu konudan çıkan soruların çözülebilmesi için hem dil bilgisinin hem de anlam bilgisinin bilinmesi gerekmektedir. Çünkü anlatım bozukluğu soruları anlam bilgisini ve dil bilgisini kapsamaktadır.
O hâlde anlam bilgisi ve dil bilgisi iyice öğrenilmeden anlatım bozukluğu konusuna geçilmemeli. Önce konu öğrenilmeli, daha sonra sorulardan hareketle konu daha anlaşılır hâle getirilmelidir.
Yazım Bilgisinde dilimizi oluşturan sesleri tanımamız ve bu seslerin bir araya getirilmesinde söz konusu olan kuralları bilmemiz gerekir. Bu bölümün anlaşılmasında dil bilgisi kurallarının bilinmesinin çok büyük önemi vardır. Özellikle noktalama işaretlerinin kullanımı bu kuralların bilinmesiyle öğrenilir.
Bu bölümde de dil bilgisinde olduğu gibi yorum ikinci plandadır. Temel bilgileri ayrıntılı olarak bilmeden bu konu ile ilgili soruları çözmek çok zordur. Bunun için de bir “Yazım Kılavuzu'nuzun olmasında yarar var. Yazım bilgisi konusu ile ilgili soruları çözerken seçenekleri çok iyi incelemelisiniz.
Yazım bilgisinde bir harfin yanlış yazılması, bir noktanın olmaması yazımda yanlışlığa neden olacağından, bu tip sorularda cümleleri hızlı bir şekilde okumamak gerekir. Hatta cümleyi oluşturan sözcükler yazımına dikkat edilerek yavaş yavaş okunmalıdır. Çünkü gözümüz sözcükleri bütün olarak algıladığından bazen sözcük içindeki bir sesin yanlış yazıldığını fark edemeyebiliriz.
Edebiyat Bilgilerinde şiir ve düzyazı ile ilgili sorular karşımıza çıkmaktadır. Bu çerçevede şiirle ilgili olarak hece, dörtlük ve şiir türlerinden; benzetme ve kişileştirme gibi söz sanatlarından soru gelmektedir.
Düz yazıda ise deneme, makale, öykü, roman gibi yazı türlerinden sorular gelmektedir. Bu konu ilköğretim müfredatında ayrıntılı olarak işlenmektedir. Öğrencilerimiz okul derslerini dikkatli bir şekilde takip ettiklerinde ve soru çözdüklerinde bu konuyu çok rahat anlayacaklardır.
Sonuçta;
*
Herkesin kendine göre bir öğrenme şekli vardır, siz de kendinize göre bir çalışma tarzı belirleyin.
*
Her konu bir sonraki konunun temelidir. Türkçe konuları birbirinin devamı olduğu için konuları sırasıyla ve anlayarak çalışın.
*
Bir konuyu çok iyi anlamadan diğerine geçmeyin.
*
Öğrenilen konuyu pekiştirmek, test tekniğinde kendinizi geliştirmek, soruları daha kısa zamanda ve doğru olarak çözebilme yeteneği kazanmak için bol bol soru çözmelisiniz.
*
Ayrıca çıkmış soruları çözerek dikkatle incelemelisiniz. Çıkmış soruları çözmekle sınavda çıkabilecek soruları tanıyacak, soruların hangi konulardan çıktığını belirleyecek, soruların soruluş şeklini kavrayacaksınız. Böylece sınavda karşılaşacağınız sorular size yabancı gelmeyecektir.
*
Çıkmış sorular çıkabilecek soruların aynasıdır, bu yüzden son 10 yılın çıkmış sorularını mutlaka çözmelisiniz.
*
Konu ya da soru çalışması yaparken anlayamadığınız yerler olacaktır. Bunları belirleyerek mutlaka bir bilene sorun.
*
Başvurduğunuz kalitesiz kaynaklar sizi çıkmaza sürükleyebilir. Bu nedenle kaliteli kaynaklar kullanmalısınız. Bu yönüyle GÜVENDER YAYINLARINI sizlere gönül rahatlığı ile tavsiye edebiliriz.
Amacınız çok iyi okullara girip, güzel bir eğitim alarak yarınlara en iyi şekilde hazırlanmak ve idealinizdeki mesleğe ulaşıp onu en iyi şekilde yapmaktır.
Bu amaca ulaşmak için gireceğiniz sınavlarda sorulan yüz sorunun yirmi beşi Türkçe dersinden gelmektedir. Türkçe’yi bütün kurallarıyla bilmek, sizin başarınız açısından oldukça önemlidir.
Türkçe’yi iyi bilmek sadece Türkçe sorularını çözmekte değil, diğer derslere ait soruları çözmekte de işe yarayacaktır.
Sevgili öğrenciler, Liselere Giriş Sınavı’nda çıkan Türkçe sorularını
*
Anlam Bilgisi,
*
Dil Bilgisi,
*
Anlatım Bozuklukları
*
Yazım Bilgisi
*
Edebiyat Bilgileri
olmak üzere beş temel başlıkta toplayabiliriz.
Yaklaşık yirmi sorunun çıktığı anlam bilgisi, soruların % 80’ini oluşturmaktadır. Bu da bize çalışmalarımızda anlam bilgisine daha çok önem vermemiz gerektiğini göstermektedir.
Anlam bilgisi, her şeyden önce hızlı ve doğru okumanızı; okuduğunuzu anlamanızı ve anladığınızı yorumlamanızı gerektirir. Soruların büyük çoğunluğunun anlam bilgisi olması ve ezbere dayalı bir bilgi istememesi bunun kanıtıdır.
Anlam bilgisi soruları kelime, cümle ve paragraf düzeyinde karşımıza çıkar.
Sözcük anlamında, sözcüğün cümle içinde kazandığı değişik anlamları bulma, yorumlama ve deyimlerin anlamlarını kavramaya yönelik sorular sorulur.
Cümle anlamında cümlede verilen yargıyı kavrama, yargının oluşmasında etkili olan yardımcı yargıları bulma, yargıyı aktaran kişinin yansıttığı duyguyu, düşünceyi anlama ile ilgili sorular gelmektedir. Cümle anlamında sizlerin anlama yeteneğiniz ölçülür. Ayrıca birbirine benzer yargılar arasından farklı olanı bulabilme üzerinde durulur.
Paragrafta sizden istenen, değişik yargılardan oluşan bir bütünü kavramanızdır. Bunu kavrarken aynı zamanda onun parçalarla olan ilgisini de anlamanız istenir. Paragraf soruları uzun olmasından dolayı zor soru olarak algılanır. Oysa bu soruların cevabı soruda verilen parçanın içinde gizlidir. Bu yönüyle belki de en kolay sorular paragraf sorularıdır. Önemli olan “zor, çok uzun, yapamam, anlayamam” gibi önyargılardan uzaklaşarak parçayı okumak, hatta kendini parçada anlatılanların akışına bırakmaktır.
Paragraf sorularını kolay çözmenin yolu bol paragraf sorusu çözmekten geçer. Ayrıca Anlam Bilgisi konusundan gelen soruları çözebilmek için az da olsa kitap okumaya çalışmalısınız. Ayda bir iki kitap bitirmeniz size fayda sağlayacaktır. Okuduğunuz metni özetlemeye, eleştirmeye çalışırsanız yaptığınız işin verimliliği daha da artacaktır.
Burada değinmek istediğimiz önemli bir husus da sözlük kullanımıdır. Okuduğunuz metinde karşılaştığınız kelimelerden anlamlarını bilmediklerinizi öğrenmek, deyimlerin tam karşılığını bilmek, atasözlerini kavramak istiyorsanız bir Türkçe sözlük ve bir de atasözleri sözlüğü edinmelisiniz. Böylece sınavlarda çıkacak muhtemel deyim, atasözü ve kelime anlamı sorularını çok rahat çözebilme yeteneğine kavuşmuş olacaksınız.
Dil bilgisi, temel bilgilere en çok ihtiyaç duyulan bölümdür. Bu bölümde dilimizi oluşturan sözcük ve sözcük öbekleriyle ilgili birtakım kuralların bilinmesi gerekir. Konuları bilmeden bunlarla ilgili soruları çözmek mümkün değildir. Bu sorularda yorum ikinci plandadır. Dolayısıyla dil bilgisi bölümü ciddi bir çalışma gerektirir. İsterseniz bunu biraz açalım.
Sözcük türlerinde birbiriyle karıştırılabilen sıfat – zamir, sıfat – zarf görevindeki sözcüklere dikkat etmeniz gerekir.
Örneğin bir sözcük, kullanıldığı yere göre sıfat, zamir ya da zarf olabilir. Bu tür sözcükler karıştırılmamalıdır. Bu açıdan dikkatli bir çalışmanın yapılması gerekir. Aynı durum dil bilgisinin diğer konularında da söz konusudur.
Kısacası dil bilgisi konularını sözcük türlerinden ögelere, oradan çatıya, çatı konusundan cümle çeşitlerine kadar sırası ile anlayarak çalışmalı, bir konuyu anlamadan başka bir konuya geçilmemelidir. Konular daima birbiri ile ilintili olduğundan, bir konudaki eksiklik başka bir konudan çıkan sorunun çözülememesine yol açabilir.
Son yıllarda, gerek Liselere Giriş Sınavında gerekse Özel Okullar Sınavında karşımıza çıkan konulardan biri de anlatım bozukluğudur. İlköğretim müfredatında anlatım bozukluğu başlığında bir konu yok. Dil bilgisi ve anlam çalışmalarında bu konu dolaylı olarak yer almaktadır.
Bu konudan çıkan soruların çözülebilmesi için hem dil bilgisinin hem de anlam bilgisinin bilinmesi gerekmektedir. Çünkü anlatım bozukluğu soruları anlam bilgisini ve dil bilgisini kapsamaktadır.
O hâlde anlam bilgisi ve dil bilgisi iyice öğrenilmeden anlatım bozukluğu konusuna geçilmemeli. Önce konu öğrenilmeli, daha sonra sorulardan hareketle konu daha anlaşılır hâle getirilmelidir.
Yazım Bilgisinde dilimizi oluşturan sesleri tanımamız ve bu seslerin bir araya getirilmesinde söz konusu olan kuralları bilmemiz gerekir. Bu bölümün anlaşılmasında dil bilgisi kurallarının bilinmesinin çok büyük önemi vardır. Özellikle noktalama işaretlerinin kullanımı bu kuralların bilinmesiyle öğrenilir.
Bu bölümde de dil bilgisinde olduğu gibi yorum ikinci plandadır. Temel bilgileri ayrıntılı olarak bilmeden bu konu ile ilgili soruları çözmek çok zordur. Bunun için de bir “Yazım Kılavuzu'nuzun olmasında yarar var. Yazım bilgisi konusu ile ilgili soruları çözerken seçenekleri çok iyi incelemelisiniz.
Yazım bilgisinde bir harfin yanlış yazılması, bir noktanın olmaması yazımda yanlışlığa neden olacağından, bu tip sorularda cümleleri hızlı bir şekilde okumamak gerekir. Hatta cümleyi oluşturan sözcükler yazımına dikkat edilerek yavaş yavaş okunmalıdır. Çünkü gözümüz sözcükleri bütün olarak algıladığından bazen sözcük içindeki bir sesin yanlış yazıldığını fark edemeyebiliriz.
Edebiyat Bilgilerinde şiir ve düzyazı ile ilgili sorular karşımıza çıkmaktadır. Bu çerçevede şiirle ilgili olarak hece, dörtlük ve şiir türlerinden; benzetme ve kişileştirme gibi söz sanatlarından soru gelmektedir.
Düz yazıda ise deneme, makale, öykü, roman gibi yazı türlerinden sorular gelmektedir. Bu konu ilköğretim müfredatında ayrıntılı olarak işlenmektedir. Öğrencilerimiz okul derslerini dikkatli bir şekilde takip ettiklerinde ve soru çözdüklerinde bu konuyu çok rahat anlayacaklardır.
Sonuçta;
*
Herkesin kendine göre bir öğrenme şekli vardır, siz de kendinize göre bir çalışma tarzı belirleyin.
*
Her konu bir sonraki konunun temelidir. Türkçe konuları birbirinin devamı olduğu için konuları sırasıyla ve anlayarak çalışın.
*
Bir konuyu çok iyi anlamadan diğerine geçmeyin.
*
Öğrenilen konuyu pekiştirmek, test tekniğinde kendinizi geliştirmek, soruları daha kısa zamanda ve doğru olarak çözebilme yeteneği kazanmak için bol bol soru çözmelisiniz.
*
Ayrıca çıkmış soruları çözerek dikkatle incelemelisiniz. Çıkmış soruları çözmekle sınavda çıkabilecek soruları tanıyacak, soruların hangi konulardan çıktığını belirleyecek, soruların soruluş şeklini kavrayacaksınız. Böylece sınavda karşılaşacağınız sorular size yabancı gelmeyecektir.
*
Çıkmış sorular çıkabilecek soruların aynasıdır, bu yüzden son 10 yılın çıkmış sorularını mutlaka çözmelisiniz.
*
Konu ya da soru çalışması yaparken anlayamadığınız yerler olacaktır. Bunları belirleyerek mutlaka bir bilene sorun.
*
Başvurduğunuz kalitesiz kaynaklar sizi çıkmaza sürükleyebilir. Bu nedenle kaliteli kaynaklar kullanmalısınız. Bu yönüyle GÜVENDER YAYINLARINI sizlere gönül rahatlığı ile tavsiye edebiliriz.
Yorum yok.